Sevgili Oğlum,
Ben sana bu mektubu 2021 yılında yazıyorum ve artık ne zaman eline ulaşır bilemem. Sana benim şu zamana kadar gördüğüm en zor 2 yıl olan 2020 ve 2021′ den bahsedeceğim.
İlk olarak 2020: Zaten 2021’deki bütün kötülüklerin %90’ı bu seneye dayanıyor.2020’nin ilk üç ayı gayet normaldi tabii 3. ayın 18’i dışında. O tarihte bütün dünyayı etkisi altına alan korona virüs Türkiye’ye geldi. Her yer kapandı, sokağa çıkma yasakları başladı, maske takma zorunluluğu geldi, okula gidemediğimiz için zoom uygulamasına geçildi ama çok da verimli olmadığını düşünüyorum. Virüsle birlikte bir yandan da Avusturalya’da uzaydan bile gözüken çok büyük bir yangın çıktı. Yetmedi depremler oldu ama nasıl depremler nerdeyse her ay deprem haberi alıyorduk. Virüs yüzünden 1,5 yıl maske takmadan dışarı çıkamadık ve halen maske takmaya devam ediyoruz.
2021’e gelirsek güzel şeyler oldu bu yılda en azından okula gitmeye başladık, restoran, kafe gibi yerlere tekrardan gitmeye başladık, seyahat özgürlüğü yeniden geldi ama maske takmaya devam ettik.
Barış Işık AY