Yeşil ve mavi gökyüzü arasında ardı ardına sıralanmış sıra dağlar. O dağların eteklerinde Gaziantep’in baklavası ve fıstığı gizli. Bir de kahvesi, olmazsa olmazı Gaziantep’in. Tarihi 5600 yıl öncesine dayanıyor.
Orası İpek yolu üzerinde olduğu için pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Adı eskiden Ayıntap’mış. Zamanla Antep halini almış. Kurtuluş Savaşı’nda verdiği mücadeleden dolayı TBMM Gazi unvanını vermiş ve böylece şehrin adı Gaziantep olmuş. Gaziantep kalesi kalp şeklindedir. Kaleyi yaptırtan kişi henüz bilinmiyor ama bir hikayesi var. Kaleyi zengin bir kadın yaptırıyormuş. Kale oldukça masraflı olduğu için kadının parası bitmiş. Kadın parmağındaki yüzüğünü satmış ve kaleyi tamamlatmış. Yüzük kalesi de derler. Kalenin içerisinde Gaziantep Savunması Kahramanlık Panorama Müzesi de vardır.
Ayrıca Gaziantep’te Türkiye’nin en büyük mozaik müzesi (Zeugma mozaik müzesi) vardır. Bu müze içinde taşlı resimler ve çingene kızı mozaiği özel bir yere sahip fakat çingene kızının ağzı yok. Çalınmış. Kazı çalışması devam ediyor. Bunun yanı sıra biz çocukların dikkatini çekebilecek Oyuncak Müzesi var. Bir harika! Kesinlikle görmelisiniz bahçesinde Ali İhsan Göğüs Müzesi ve Atatürk Müzesi de var. Beyazhan, Gaziantep Kent Müzesi de bulunmakta. Bir de gezip görmek için can attığım, görünce de hayran kaldığım Türkiye’nin en büyük hayvanat bahçesi bulunmakta. Ben gezerken çok zevk aldım. Sizlere de gezip görmeyi kesinlikle tavsiye ediyorum.
Benim gezebildiğim yerler bu kadar fakat daha gezilecek çok yerleri var bir dahaki sefere diğer yerleri de gezip görmek isterim. Bizim ülkemizin her bir köşesi cennet. Her bir yeri değerli. Bir başka şehirde görüşmek üzere beni takip etmeye devam edin.