İnsanlar tüm yaşamları boyunca sürekli ilerlemeye, bir şeyleri devam ettirmeye çalışmıştır. Bu her zaman böyle olmuştur fakat çoğu insan gelişigüzel ilerler aslında yani nasıl yaşadığını bilmeden, mantıksız şekilde, düşünmeden yaşarlar. Demek istediğim kısaca geçmişlerinden ders çıkarmadan aynı hataları yapmaya devam edip hepsinde de aynı tepkileri verirler. Mesela bir sonraki gün sınavınız vardır ve daha önceden de çalışmadan sınava girmiş ve başarısız olmuşsunuzdur bunun tekrarlanmaması için ders çalışırsınız değil mi? Fakat çoğu insan aynı şeyleri tekrarlayıp her başarısızlıkta yine sağı solu suçlamaya devam ediyor ne yazık ki.
Geçmişler aslında bizim için bir geleceğe dair kılavuz olmalı fakat biz insanoğlu sadece yaşayıp geçtiğimiz için kılavuza uygun davranmıyoruz pek. Çünkü herkesin kafasında ben yaptım bu yüzden doğru düşüncesi olduğu için aslında kendimize bile güvenmiyoruz. Yanılmış olmamıza kendimizi inandıramıyoruz çünkü biz yanılmayız sözde. Ama eğer sağa sola sallamak, suç atmak istiyorsak beynimizden çok bir anda çenemiz çalışmaya başlıyor. Çünkü beynimiz çalışsa o an çenemiz o kadar çalışmaz.
Geçmiş geçmişte kaldı diye bir şey yoktur asla çünkü biz her bölümü farklı konu işleyen bir dizi içinde yaşamıyoruz. Geçmişimiz de bizimle geleceğe gidiyor. Hayatımız bir boş kağıt ise; tüm anılarımız için bir çizik atarsak bir süre sonra boş yer kalmadığını ama ilk attığımız çiziğin de silinmediğini görürüz. Yani geçmişimizden kurtulamayız o yüzden onla yaşamaya, onun bize rehber olmasına artık izin vermemiz gerekiyor. Tabii bunun anlamı geçmişte kalıp orda yaşamak değil. Eğer çok geçmişte kalırsanız asla geleceğe gidemezsiniz. Geçmişte yaşamanın anlamı da yeni tecrübeler kazanamayacağınız için en küçük yeni şey sizi derinden etkiler ve kendi yaşamınızı zorlaştırırsınız. Geçmiş sadece sizin akıl hocanızdır yani geçmişteki siz, kendinizin akıl hocasısınızdır. Yani geçmişinizi bir öğretmen olarak ele alırsak o öğretmen size soru çözmeyi gösterir ve gösterdiği soruya benzer soru gelir ve yapamazsınız. Hemen ona sormaya gidersiniz ve tekrar anlatır size ve yavaş yavaş o konuyu anlamaya başladıktan sonra o konuya hakim olmaya başlarsınız gerektiği yerde tekrar eski öğrenip unuttuğunuz şeyleri sorarsınız ve tekrar yol gösterir geçmişimizin işlevi de budur.
Hayatımızı dikkatsiz ve boşa harcamamız lazım geçmişimizi sanki bir tohummuş gibi toprağa ekmeliyiz yani aklımıza sokmalıyız. Yeni anılarımızla bu küçük bahçeyi ormana dönüştürüp her bir ağacın neden dikili olduğunu unutmamamız lazım ne zaman geçmişimizi unutursak o zaman başarısız oluruz. Kimse yardım almadan bir şeylerden etkilenmeden bir yerlere gelemez illa herkesin örnek aldığı ilham aldığı bir insan, bir nesne herhangi bir şey vardır. Yalnız kaldığımız zaman geçmişimizi unuttuğumuz zamandır herkes gider, giderken anılar bırakır üstümüzde ve biz bunları unutmaya başladıkça zihin olarak da yalnız kalmaya başlarız işte o an insanın bittiği andır.