Geçmişin mi Geleceğin mi?

Bazı insanlar geçmişlerinin ne kadar acı olduğu ile yakınır ve bunu değiştirmek ister bazıları ise belirsizlik içinde yaşamaktan sıkılmış olup geleceği bilmek ister. Ben ise eğer ikisinden birini seçmem gerekirse geçmişimi değiştirmeyi, geleceğimi bilmeye tercih ederim. 

Gelecek kulağa çok yakın geliyor ama bir o kadar uzak, bilinmezlik içinde günler saatler dakikalar akıp gidiyor ve sonunda belki elinde hiçbir şey olmayacak bu yüzden geleceği öğrenmenin gerçekten de çok cezbedici bir etkisi var. Ancak bu cezbedici etkinin eğlenceli olabileceğinin garantisi var mı? Hayır, yok. Ve açıkçası birazcık da korkutucu, hayatının en küçük ayrıntısını bile öğrenebilirsin bunu kendini tanımak diyebilir miyiz acaba? Ancak geçmiş dururken geleceğimizin bizi tanımlaması çok saçma bir düşünce. Bir de geçmişe gelelim, geçmişte yaptığımız herhangi bir hatayı değiştirebilsek açıkçası çok güzel olabilir. Uyumadan önce aklımıza gelen o kötü anılardan kurtulabilsek, çok kısa bir an olsa bile. Ama hiç düşündük mü bizi biz yapanının o anılar olduğunu. Kötümüzle iyimizle kişiliğimizi oluşturanın, belki de zorlukların üstünden geldiğimiz o anların bizim için unutulmaz olduğunu ve hayatımızın sonuna kadar onların bir parçamız olduğunu kabul etmemiz gerektiğini? Geçmiş geleceğin malzemesidir. Geçmişimizde yaşanan olaylara sıkıca sarılıp onlarla barışık olmalıyız bu şekilde gelecekte de aynı hataları yapmayacağımızdan emin olabiliriz. Böylelikle geleceği bilmeye de gerek kalmaz. Bilinmezlik içinde akan o korkutucu ama eğlenceli günleri yaşayabiliriz, kalan günleri saymak yerine. Peki ben neden geçmişi geleceğe seçtim? Cevap açıkçası çok basit: Geleceği seçemezdim. Çünkü benim geçmişim sadece on dört yıldan oluşmakta hatırlamadığım yılları çıkarırsam eğer sadece dokuz yıldan oluşmakta peki ya geleceğim ne kadar süreden oluşacak, belki yirmi belki kırk belki de altmış ya da birkaç saat bilmiyorum, bilemem. Ancak bildiğim bir şey var; sürenin uzunluğu fark etmeksizin hayatımda kalan süreyi sıkıcı bir şekilde geçiremem. Amaçsız bir şekilde sokaklarda dolaşamam. Hayattan haz alamam. Gözümün içindeki dipsiz boşluğu görmemem çünkü bu beni her şeyden çok korkutur. Peki ya geçmişi seçtiğim zaman geçmişimle ne yapacağım? Daha iyisini yapabileceğim işlere odaklanabilirim onların en iyisini yapana kadar düzeltebilirim veya benim için çok önemli bir insanla yeniden zaman geçirebilirim açıkçası ikisi de çok güzel olur ancak yaptığım şeylerin benliğimi değiştirmemesine de dikkat ederim. 

 

Bu soruyu bana ileriki yaşlarımda yeniden sorsalar bile yine de geçmişi değiştirebilmeyi seçerim. Bu değiştirilemez bir gerçek.  

(Visited 27 times, 1 visits today)