Hayatımızın bir çok yerinde bir sürü olay yaşıyor ve olaylara şahit oluyoruz. Bunların bazılarını yaşıyor bazılarının tadını daha tatmamış oluyoruz. Geçmiş, belirli bir zaman noktasından önce meydana gelen tüm olaylara, gelecek ise günümüzden sonra olacak zamana verilen isimdir. Bir insanın geçmişini bilmeden geleceğini yaşaması mümkün değildir. Geçmişimizi değiştirdiğimizde aslında geçmişi değiştirmekle kalmıyor şu anı ve geleceğimizi de değiştirmiş oluyoruz ve geçmişi değiştiremeyeceğimiz bir durumda geçmişte kalmamanın bize verilen bir nasihat olduğunu biliyoruz.
Eğer geleceği görebilme veya geçmişi değiştirme şansım olsaydı, geçmişi değiştirmeyi tercih ederdim. Muhtemelen herkes geçmişte kalmamamız gerektiği, geleceği ve yaşadığımız zamanın tadını çıkartmamız gerektiğini düşünüyor ama ben öyle düşünmüyorum. Sonuçta geleceği gördüğümüzde bunun iyi veya kötü olacağı hakkında bir garanti veremeyiz. Ayrıca hedef koyduğumuz, yapmak istediğimiz şeyleri yapamadığımızı gördüğümüzde yaşamak için bir amacımız kalmıyor. Çünkü hayatımızın bir çoğunu bir amaç uğruna yaşıyoruz. Onun yerine eskiden yaptığımız pişmanlıkları, elde etmek istediğimiz şeyleri tekrardan düzeltme şansımız varken onu kullanmak daha mantıklı bir karar oluyor. Örneğin geçmişte bir hatamız bütün hayatımıza etki ettiyse onu değiştirerek şu anı ve aynı zamanda gelecekte de onun etkisini yok etmiş oluyoruz.
Sonuç olarak eğer böyle bir şey mümkün olsaydı geçmişi değiştirmeyi tercih ederdim. Eğer değiştirebiliyor olsaydım muhtemelen geçmişteki hatalarımı ve yapmamam gereken şeyleri değiştirirdim. Bazı insanların da benimle aynı görüşte olduğunu düşünüyorum. Ancak bu geleceği görme fikrini saçma bulduğum anlamına da gelmiyor. Bir bakımdan onu da mantıklı buluyorum çünkü belki de insanların yaşayacaklarını görerek hareket etmesi daha olumlu olabilir.