Küçükken ailem ile beraber gittiğimiz bir alışveriş merkezinde kaybolduğumu hatırlıyorum. Etrafımdaki hiç kimseyi tanımıyor ve bilmiyordum. Her tarafta yüksek duvarlar ve sütunlar , kalabalık insanlar vardı. Kendimi çok yalnız ve kötü hissetmiştim. Siz hiç kayboldunuz mu bilmiyorum ama bu kocaman ve ıssız dünyada yapayalnız kalma düşüncesinin verdiği ürpertiyi hissedebiliyorum.
Peki kaybolmak sadece bu şekilde mi gerçekleşiyor ? Tabii ki de hayır. Bir insan, anılarının, hatıralarının, mutluluklarının ve üzüntülerinin yok olmasıyla da kaybolabilir. Bir insanın yolda giderken tanıdığı birisini görünce gülümseyip konuşması ya da ondan uzak durması geçmişimizin bize kattığı şeylerdir. Çünkü bizi biz yapan o tepkiler geçmişimizin , anılarımızın , hayal kırıklıkları ve umutlarımızın yansımalarıdır.
Bir bahçe düşünelim içinde binbir çeşit çiçek, ağaç ,böcek ve tabii ki binbir çeşit koku. Hepsi bir bütün olunca o bahçe diyoruz. Ne bir eksik ne bir fazla her birinin o bahçede bir yeri ve hikayesi var. Aynı insan gibi. İnsanın da çeşitli duyguları , düşünceleri, kötü veya iyi anıları onu o özel insan yapıyor. Eğer bir gün o duygular ve düşünceler kaybolursa o insan artık aynı kişi olmayacaktır. Onu özel yapan her bir özellik de kaybolacaktır. Anılarımızdan ve geçmişimizden kurtulunca bembeyaz bir sayfa açmış gibi hayata yeniden başlayabileceğimizi düşünüyor olabilirsiniz ama o bembeyaz sayfanın önü olmadığı gibi devamında da simsiyah ve acımasız bir dünya durmaktadır.
Eminim kimse hayatını`; acısız, kaygısız, endişesiz ve üzüntüsüz yaşamamıştır. Kimileri geçmişte yaptığı hataları silmek ister kimileri de geçmişteki zorluklarını unutmak ister fakat bu yaşanan zorluklar, yapılan hatalar olmasaydı bugün bunlardan tecrübe kazanıp hayatta neyin doğru neyin yanlış olacağını bilemeyecekti. Bir başka bakış açısından bakacak olursak insanın geçmişini silmesi onu geleceğe karşı savunmasız hale getirecektir.Bir çok kitap ve filme de konu olan bu kayıp o insanın dostunu veya düşmanını ayıramaz hale gelmesi; ve kolayca aldatılmasına sebep olmaktadır.
Sonuç olarak hayata geçmişimiz olmadan tekrar başladığımızda her şeyi unutup yeni ve güzel bir hayat kurabileceğinizi, her şeyin güzel olacağını düşünüyor olabilirsiniz ama unutmayın ki artık yanımızda düştüğümüzde kalkmayı öğreten, ısrarla bu ne sorusuna sabırla cevap veren ve bizim saç telimize zarar gelse dünyaları karşısına alabilecek bir anne yok, ve sen sadece o kocaman ve kapkara dünyanın içinde küçücük bir beyaz nokta olarak hayata tekrardan başlayacaksın. Bu yüzden zihnimizi silmek yerine başka bir bakış açısı ile dünyaya tekrardan bakıp geçmişin hataları ile geleceğimizin sağlam ve düzgün temellerini atmayı öğrenmeliyiz Emin olun ki bu tercih geçmişimizi bir tuşla silmekten çok daha iyidir.