Hangi çağda yaşamış olursa olsun insanoğlu, hayatında bir takım hatalar yapar. İnsanın yaşam evreleri bebeklik ile başlar. Çocukluk, ergenlik, gençlik, orta yaş derken yaşlanıp gideriz.
Hayatımızda, yaptığımız hatalar bizi biz yapan en önemli olaylardır. İnsanların tecrübe diye tanımladıkları kavramın yapılan hataların toplamı olduğunu anlamaları epey bir zamanlarını almıştır. Hata yapmak insanların doğasında vardır. Gençler özellikle ergenlik döneminde karar verirken her zaman büyüklerine ya da bir bilene danışmak yerine kendi kararlarını kendileri vermek isterler. Bu durumda da en çok hata yapılan bir döneme girmiş olurlar. Tabi ki her davranış hata ile sonuçlanmak durumunda değildir ama olasılığı yüksektir. İlk akla gelen ergenlerin gönül işlerinde yaptıkları hatalar gibi görünse de aile arası tartışmalar, yanlış tercih edilen üniversite bölümü ya da ardından iş ve eş seçimi gibi önemli hayati kararlar sayılabilir.
Yaşanan tatsız olaylar ya da yapılan hatalar insanın geçmişinin birer anılarıdır ve en önemlisi de kişilik gelişiminde tıpkı bir Puzzle’ın parçaları gibi kişiliği şekillendirir. Önemli olan geçmişi geçmişte bırakmaktır. Arkada bırakılmayan bir geçmiş insanın sırtında kambur gibi rahatsızlık verir. Kişinin önüne bakabilmesi için yaşadıklarından sadece ders alabileceği; fayda sağlayabileceği anıları yanında getirmesi uygun olur. Yeni başlangıçlar veya kaliteli hayat planları yapabilmek için; daha doğrusu yarınların çiçek açabilmesi için geçmişe bir sünger çekebilmeyi öğrenmelidir insan…