Dünyada güneşin yaydığı radyoaktif ışınlardan dolayı gündüz dışarı çıkamayan insanların yaşadığı bir hayatta, gece oldukça fazla kaos olabilir. Özellikle İstanbul gibi nüfusu çok fazla olan şehirlerde, devlet dışında başka kişilerin şehir yönetimi konusunda yardıma gelmesi gerekebilir. Bu durumda da yardıma kahramanımız geliyor. Gelin, siz de kahramanımızın bir gününü dinleyin.
Kahramanımızın günü normal bir insan gibi başlıyor. Uyan, diş fırçala, kahvaltı yap gibi gibi. Ama olaylar asıl gece zamanı başlamakta. Çünkü karanlığı kendi avantajına çevirmek isteyen ve insanların değerli eşyalarını çalabilme fırsatını oluşturmak isteyen birçok suçlu etrafta geziniyor.
Ve kahramanımız onları yakalama peşinde. Şehre tepeden bakarken yaşlı bir kadına saldırmaya çalışan iki genç adam görüyor. Hemen adamları durdurmaya giderken devlet adamları ile karşılaşıyor. Devletten gizli kalabilmek istediği için adamların dikkatini dağıtıp kaçıyor.
Sonunda teyzenin yanına geliyor ve olayı soruyor. Teyze adamların devlet adamlarının yanına gittiğini, devlet adamlarına şikayette bulunacaklarını söylüyor. Kahramanımız hemen adamları durdurmaya gidiyor ve devlet adamlarına gelmeden önce adamları alıp teyzenin yanına götürüyor. Teyze, çalan kişilerin bu adamlar olduğunu onayladıktan sonra, adamların cezalarını çekmeleri için devlet adamlarına ihbarda bulunuyor.
Devlet adamları, ihbar için teşekkür ediyorlar. O iki adamı altı aydır yakalamaya çalıştıklarını ve adamların çok fazla suçtan arandığını söylüyorlar. Ve kahramanımız, hayat kurtararak ve anonim bir biçimde yaşamaya devam ediyor.