Gecenin Ardındaki Sır

Normal bir kış sabahı idi. Her zamanki gibi sabah yumuşak yatağımdan çıkmamak için direniyordum. Tam gözümü açmıştım ki gördüklerime inanamadım. Her yerde kan vardı hem de her yerde. Önce kendime bakmıştım ama hiç bir şey yoktu. Yavaşça yataktan çıkıp anneme seslendim. Cevap vermiyordu. Tekrar tekrar denedim ama ses yoktu. Annemle yalnız yaşadığım için başka birine de seslenemezdim. Çaresizce merdivenlerden aşağı inmeye başlamıştım ki aşağıdan bir ses geldiğini fark ettim. Tanıdık bir sesti. Hafif boğuktu ama anlaşılıyordu. Yavaş yavaş inerken tam karşımda duran iki kişi gördüm. Onları tanıyordum. Onlar arkadaşlarım Burak ve Furkan idi. Önce ne olduğunu anlamaya çalışarak onlara baktım ama onlarda da kan yoktu. Biraz daha dikkatli bakınca arkada birinin yerde yattığını görmüştüm. Bu Semih idi. Evet ta kendisiydi. Önce boş boş baktım fakat sonra Semih’in öldüğünü fark ettim. Önce Burak’a sonra Furkan’a döndüm ama ikisi de bir şey söylemiyordu sadece bakıyorlardı. Onlar ne olduğunu ve nasıl olduğunu sormuştum ama cevap yoktu. Sadece sanki uzaylıymışım gibi bakıyorlardı. Uzun bir sessizliğin ardından Burak benim akşam sinirlenip onu bıçakladığımı söylemişti ama bu olamazdı imkansızdı. Ben dün akşam yalnızdım. Önce bana polislerin beni almaya geldiğini ve ellerinden bir şey gelmediğini söylediler. Anlam verememiştim ben yapmamıştım. Onlara dün olanları anlatmalarını rica ettim. Furkan atılarak başladı. Sakin bir şekilde film izlerken sıkılıp bizi aradın. Gelmemizi istedin. Bir süre beraber izledik ve sonra film hakkında tartışmaya başladık. Sen ve Semih biraz tartıştıktan sonra her şey normaldi. Bir saat kadar sonra yukarı çıktınız ve tabuyu getirdiniz ama dönen Semih oldu. Bize senin değişik davrandığını ve bizim gidip bakmamızı söyledi. Yukarı çıkmaya başladığında bağırma sesleri geliyordu. Daha hızlandık ve odanın kapısını açtık. Elinde bıçakla bize saldırmaya başladın. Sana dur demeye çalıştık ama durmadın. En sonunda Semih yukarı çıktı ve kolunu tuttu ama sen durmadan bağırmaya devam ettin. Bir süre durduktan sonra iyi olduğunu ve pişman olduğunu söyledin. Biz de içinden bir anlık gelen bir şey olduğunu anlayarak oturduk. Ya da öyle olduğunu sandık bir iki dakika sonra tekrar odadan çıktın. Geldiğini anlamadan Semih’i bıçaklamıştın bile. Sonra bağırmaya başladın ve uyuya kaldın. Hikaye benim hatırladığımdan farklıydı bir gariplik vardı. Ben kolay kolay kızmazdım. Hadi kızdım diyelim bir insanı öldürmezdim. Bir sıkıntı vardı bu olayda ya da ben gerçekten deliydim. Buna karar veremeden beni alıp karakola götürmüşlerdi bile.

(Visited 80 times, 1 visits today)