Scary bloody hand print. Halloween horror concept.

Geç Kalan Gerçekler

Bir tane yaş süzüldü yanağımdan, binlercesinin ardından. Ağlıyor bir yandan da koşuyordum.Üniversite tercihleri açıklanmıştı bugün .Girememişim tıp fakültesine . Tam sonuçlar açıklandığı zaman arkadaşıma gidiyordum metroyla .Sonuçları gördüğümde ilk durakta indim .Şimdi nerede olduğumu bile bilmiyorum .Ağlayarak metronun tuvaletini bulmaya çalışıyorum.Buldum sonunda. Arkamdan biri seslendi 

‘Hanımefendi orası…’ 

Duyamadım gerisini .Pek de ilgilenmiyordum zaten. Suyu açtım yüzümü yıkamaya başladım . Gözyaşlarımı siliyorum ama saniyesinde binlercesi dolduruyor yerini.Çabamın sonuçsuz olduğunu anlayınca vazgeçtim .Kafam  öne eğik öylece musluğa bakarken biri dokundu omzuma . Hafifçe kaldırdım başımı . Kimseyi göremedim. Kabinler de boştu. Sondaki hariç .Kapıyı tıklattım ses gelmedi . Hafifçe ittirdim kapıyı , kilitli değildi .Kolayca açıldı. Yavaşça baktım içine. Kırmızı fazla kırmızı her yer. Sadece kan görüyorum etrafta.Gözlerim buğulu ,bi netleşiyor bir bulanıyor görüntü. Sesler boğuklaşmaya başlıyor. Yavaş yavaş idrak ediyor beynim. Kan var ,genç bir kız var, öylece yatıyor yerde ve daha fazla kan . Sesler tekrar dolmaya başlıyor kulağıma . 

‘Hanımefendi tuvaletler arızalı ‘ 

Tuvalete girmeden önce arkamdan seslene kişi galiba .Güvenlik görevlisi sanırım. Yavaşça yanıma yaklaştı. Ben hala kabine bakıyorum. Kırmızı her yer , kan var kıpkırmızı. 

‘Hanımefendi burası arızalı ,kullanılmıyor.’

Cevap veremedim. Yavaşça gözlerini benden alıp kabine çevirdi.Bir metro durağı , bir bozuk tuvalet , kanlı kız, iki donuk bakış.

Benden daha hızlı kendine geldi . Kızın yanına gitti , nabzına baktı, telefonunu çıkardı ,birileriyle konuşmaya başladı. Ben hala aynı yerde aynı donuk bakışla sadece kıza bakıyorum.Kıza bakmayı bırakamıyorum. Ona baktıkça kendimi görüyorum .  Bana çok benziyor , insanlar çift yaratılmıştır gibi bi şey değil. 19 yıldır her aynaya baktığımda gördüğüm yüz bana bakıyor ama ben aynaya bakmıyorum.Telaşlı insanlar geliyor, beni kenara çekiyorlar , bir uğultu var kulağımda sesler netleşmiyor . Gözlerim buğulu ,görüntüler netleşmiyor, kafam bulanık ,düşüncelerim netleşmiyor.

Ne kadar süre geçti , ne zamandan beri tuvaletin karşısındaki bankta oturuyordum bilmiyorum.

Kulağıma tanıdık bir ses ilişene gelene kadar nefes alıp almadığımı bile bilmiyordum.

‘Su iyi misin? Su ,Su bana bak .’

Kafamı sese doğru çevirdim . Gelenler Melis ve Kuzey’di , oda arkadaşlarım , metroya binip yanlarına gidecekken gidemediğim arkadaşlarım. 

‘ Ef-efendim

‘Oh , gel eve gidelim.’

Hep beraber eve gittik. Biraz ilaç alıp uyudum. Düşünmemek için ,uyudum . Kafamdaki sorulara cevap bulamamaktan yorulduğum için uyudum. Bilmiyordum ki ben beynimi susturabilsem bile , gözlerimin bana ihanet edip aynı görüntüyü gözlerimin önüme  getireceğini.

Olayın üstünden tam 1 ay geçti. Mahkemelerde ,emniyette sabahlayarak geçen 1ay. Artık bitsin dediğim her dakika gözlerime o görüntü gelen 1 ay . Kesinlikle dayanılmaz 1 ay. Ben kendimi bildim bileli yetimhanede kalıyordum geçen sene arkadaşlarımla eve çıkana kadar. Yetimhanede babamın ve annemin bir trafik kazasında hayatlarını kaybettiklerini söylemişlerdi ama hiçbir zaman yalnız olmadığımdan bir ikizim olup, daha bebekken bir ailenin onun koruyucu ailesi olup ikimizin masraflarını karşılayamayacağı bahanesiyle bizi ayırma hakkını kendilerinde gördüklerinden hiç bahsedilmedi. Konusu bile geçmedi. Onu görmüyorum hastane ziyaretine gitmiyorum durumunu bilmiyorum aslında pek bir şey öğrenmek istemiyorum onun hakkında. Beynim idrak edemedi olanları. Kabullenemiyorum bir türlü. Ziyaretine gitmeyi o kadar çok isterdim ki ama her denediğimde kötü oluyorum ,birkaç gün evden çıkamıyorum.Sağlık durumunu da bilmiyorum, öğrenmek de istemedim. Alacağım cevaptan korkuyorum belki de. Ateş ‘miş adı. Ateş. Su ve ateş. Birbirlerinden uzakta güvenli ama bir araya gelince ikisinden birinin yok olacağı gerçeği korkutuyor belki de beni. O yüzden  kaçıyorum ondan. Sonuçta onun hayatına girdiğimde artık bir hayatı olup olmadığını bile bilmiyordum. Her an ona zarar verebilecek gibi hissediyorum.Bu yüzden ona kim zarar verdi, o gün oraya nasıl geldi ,nasıl bir hayatı vardı hiçbirini öğrenmek istemedim. Artık ne hissettiğimi ,ne yapmak istediğimi de bilemiyorum.Kendime yabancılaştım. Her şey çözüldü zannediyordum ama o gün ben yüzümü yıkarken omzuma kim dokundu hala çözemiyorum. Polise verdiğim ifadede bunu söylemedim. Deli muamelesi görecektim muhtemelen. Zaten ben de artık hayal gördüğümü düşünmeye başladım. Arkamı döndüğümde kimse yoktu zaten etrafta.Ama yine de içimden bir ses hayal görmediğimi avazı çıktığı kadar bağırıyor.Bugün tekrar hastaneye  gitmeyi deneyeceğim.Hala orada mı taburcu mu yoksa melek mi oldu  bilmiyorum. Ama yine de deneyeceğim. Melis’le beraber hastaneye gittik. Çok boş geldi hastane bir an gözüme . Melis’ten beni dışarda beklemesini rica ettim. Her ne kadar aklı bende kalsa da kabul etti. Onun kaldığı odaya ,eğer hala oradaysa, doğru ilerledim. Kapısının önünde durdum. Kalp atış hızım yükseldi. Nefes alamıyor gibi hissettim. Hemen tuvalete doğru ilerledim.Odaya  girmek mi  tuvalete girmek mi daha zor diye düşündükten sonra tuvalete girdim. Birazcık yüzüme su çarptım. Oradan tam uzaklaşmak üzereyken omzuma bir el dokundu. 

(Visited 37 times, 1 visits today)