GDO’lu Tarım Ürünleri

Dünyadaki ve ülkemizdeki nüfus artışı sebebiyle son asırda insanoğlu gelişen yaşam şartları sayesinde nüfusunu beş katına çıkardı. Bunun doğal bir sonucu olarak da temel ihtiyaçlara talep de arttı. Temel ihtiyaçlarımızın başında gelen besin ihtiyacı da dünya nüfusuna paralel olarak katlanarak arttı. Tabii insanların sayısının bu kadar artmasına rağmen dünyadaki tarım alanı miktarı sabit kaldı. Bu sebepten de bilim insanları besin ihtiyacına çözüm olarak tarım alanında GDO yöntemini geliştirdi. Peki nedir bu GDO yöntemi?

GDO, “genetiği değiştirilmiş organizma” kelimelerinin kısaltmasıdır ve adından da anlaşılacağı üzere bir organizmanın yani canlının genetiklerinin değiştirilmesidir. Tarım ürünleri de bitki oldukları ve bitkiler de canlı oldukları için genetik yapıları bulunur. Bu genetik yapılar bitkinin karakteristik özelliklerini belirler. Bilim insanları da bu genetikleri değiştirerek bu tarım ürünlerinin verimini ve dayanıklılığını geliştirmeyi amaçlar. Örneğin ülkemizden Rusya’ya ciddi bir domates ihracatı vardır. Çünkü Rusya’nın iklimsel yapısı domates yetiştirmeye uygun değildir. Fakat ülkemizin iklimsel yapısı buna uygun olduğu için ülkemizde yetiştirilen domatesin ülke ihtiyacını karşılayacak kısmından fazlası Rusya’ya ihraç edilir. Fakat taşıma sırasında bu domatesler hava şartlarından zarar görüp tazeliklerini kaybedecekleri için bu domateslerin büyük bir kısmı tüketilemez hale gelecektir. Burada da devreye GDO girer. Aşılama yöntemi ile domatesin genetiği değiştirilir ve domates soğuğa dayanıklı hale gelir. Bu sayede de domatesler taşıma sırasında zarar görmez. Peki böyle faydaları varken GDO niçin zararlıdır?

GDO zararlıdır. Çünkü aşılama sırasında bitkiye enjekte edilen ilaç bitkide kalıntı bırakır ve biz bu bitkiyi tükettiğimiz de bu kalıntılar bize geçer. İlk anda olmasa da zaman içinde bu GDO kalıntıları vücudumuza zarar verir. Çünkü GDO enjeksiyonu bitkinin genetiğiyle oynadığı gibi kalıntıları da bizim genetiğimizi olumsuz etkiler.

GDO’nun sağlığa zararları:

GDO’lar öldürücü alerjilere neden olabilir.

GDO’lu besinler, antibiyotik direncini artırır, antibiyotiklerin etkisini azaltır.

GDO’ların salgıladığı böcek zehirlerinin tamamı insan sindirim sisteminde parçalanamaz.

GDO’lar insanlarda hormonal dengeyi bozar ve toksik etki yaratır.

Bilim insanları bu sebeplerden dolayı yeni çalışmalar ile GDO’ların zararlı etkileri azaltmalı ya da verimli tarım üretimi için yeni alternatifler bulmalıdır. Aksi taktirde GDO’ların insan vücudunda bıraktığı zararlı etkiler insan genetiğini değiştirebilir ve GDO’nun bıraktığı etkiler insanlarda kalıcı genetik problemlere yol açarak insan ırkına büyük bir sorun teşkil edebilir.

(Visited 495 times, 1 visits today)