Bir gün gökyüzü her zamankinden farklıydı. Mavi yerine yeşil bir renk yağmaya başladı ve her şey değişti. İnsanlar şaşkınlık içinde gökyüzüne bakıyordu. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Hava bir anda mı değişmişti? Bora da herkes gibi bu gizemi çözmeye çalışıyordu.
Sabah uyandığında her zamanki gibi mavi ve temiz bir gökyüzü beklerken, kirli ve yeşilimsi bir hava ile karşılaşacağını hiç düşünmemişti. Sanki dünya hastalanmış gibi görünüyordu. Haberleri açtığında, bilim insanlarının bunun çevre kirliliğinden kaynaklandığını açıkladığını öğrendi. Hava o kadar zehirli hâle gelmişti ki artık maskesiz dolaşmak imkânsızdı. Bu felaketin ardından özel maskeler üretilmeye başlandı. İnsanlar sokaklarda maskeleriyle yürümek zorundaydı. Çocuklar artık dışarıda oyun oynayamıyordu. Bora’nın ailesi de onun dışarı çıkmasını istemiyordu. Dünya, eskisi gibi yaşanabilir bir yer olmaktan çıkmıştı.
Aradan yıllar geçti ve Bora büyüdü. Ancak hava hâlâ düzelmemişti. Ama Bora’nın bir hayali vardı: Dünyayı büyük bir felaketten kurtarmak! Küçüklüğünden beri bu hedefle yaşıyordu. Bu yüzden bilim insanı oldu. Yıllarca çalıştı, araştırmalar yaptı ve sonunda çığır açan bir ilaç geliştirdi. Eğer bu ilacı uzaydan Dünya’nın üzerine yağdırabilirse, zehirli yeşil hava temizlenecekti. Deneme günü geldiğinde herkes nefesini tuttu. Ve ilk deneme… Mükemmel bir sonuç verdi!
Yıllar sonra, Bora’nın hayali gerçekleşti. Gökyüzü tekrar maviye döndü. İnsanlar artık maskesiz dolaşabiliyordu. Dünya yeniden nefes alıyordu. Ve sonunda, Bora en büyük hayalini gerçekleştirmişti…