Ben bir büyücü olsaydım gandalf gibi olmak isterdim Gandalf boy olarak diğerlerine göre daha kısaydı fakat uzun beyaz saçları, yerleri süpüren gümüş sakalı ve geniş omuzları kadim zamanların bilge kralları gibi görünmesine neden oluyordu. Kalın ve bembeyaz kaşlarının altındaki gözleri ise sanki her an alev almaya hazır kömür taneleri gibiydi.Gandalf, Üçüncü Çağ’da Valar tarafından Orta-Dünya’ya gönderilen 5 Istari’den biridir. Valinor’da (Batı’daki efsanevi Elf şehri) Olórin adı ile tanınırdı. Diğerlerini cesaretlendirerek ve en önemli zamanlarda irfanını onlarla paylaşarak Sauron’un sonunun getirilmesinde başrolü oynamıştır. Aslen gri cübbelidir ve Büyücüler Divanı’nda yeri Saruman’dan sonra ikinci sırada gelir. Moria’daki düşüşünden sonra ise Orta-Dünya’ya Divan’ın başı olarak ve beyaz cübbe eşliğinde dönmüştür. Hobbitlere karşı olan yoğun ilgisi dikkat çekicidir .Yüzüklerin Efendisi’nde sıklıkla çabuk sinirlenen fakat aynı zamanda da çabuk gülen biri olarak tasvir edilmiştir. Derin irfanı Valinor’da öğrendiği sabırdan, tüm iyi huylu yaratıklara duyduğu ilgi ise yine burada öğrendiği merhametten ileri gelmektedir. Sabır ve merhamet yetisi tekrar tekrar belirtilmiştir, hatta düşmanının hizmetkârlarına bile karşı…
Gandalf’ı dikkatle izleyenler kendisinden, özellikle de gözlerinden yayılan derin ve bilge bir güç aurası hissederler. Aynı anda hem müşfik hem de kabadır. Patavatsızlığı nedeniyle sıklıkla etrafındakileri şaşırtmaktadır. Aptalca davranışları azarlamaktan asla çekinmez fakat iyi niyetli hareket edenleri de ödüllendirmekten geri kalmaz.
Hobbit irfanını öğrenme konusunda diğer büyücülere nazaran daha isteklidir ve bu amaçla sık sık Shire’ı ziyaret eder. “Hobbit” isimli kitapta sıkça belirtildiği gibi hobbitlerin doğası kendisini eğlendirdiği için bunu yapıyor olabilir. Ya da belki de hobbitler dünyanın kötülükleri tarafından dokunulmadığından ve doğayla insanlara nazaran daha yakın olduklarından da olabilir. Yine hobbitlerin tarımsal yaşam tarzının Gandalf’ın ruhuna cazibeli gelmesi ve ona Valinor bahçelerindeki günlerini hatırlatıyor olması da mümkündür.
GÜÇ VE YETENEKLERİ
İlk olarak orta çağ evrenindeki büyücüler çok yetenekli olsa da orta çağ dungens and dragons gibi bir çok eski oyundan önce çıkan bir evren (yaklasık 120/130 yıl) olduğu için ilk büyücü fikri bu evrenden çıkmıştır ve büyücülük kavramı modern dünya ile evrilmeden önce hile gibi alev taou atan adamlardan ziyade irade ve zihin yüksekliği ve yönetimi gibidir. evet gandalf ve diğer orta çağ büyücüleri de alevler saçıyor ama hile gibi olan büyücüler klansmanına koyamayız .
şimdi gelelim tam olarak özelliklerine.
Hobbit isimli kitapta Gandalf, diyar hakkında oldukça bilgi sahibi olan ve büyülü güçlere sahip biri olarak tarif edilmiştir. Pipo içerken istediği yere yönlendirebildiği parlayan duman halkaları üfleyebilmektedir ve Bilbo onun fantastik havai fişek gösterilerini hatırlamaktadır. Goblin kasabasında kör edici ışıklar saçarak goblinleri şaşırtmış ve cücelerin Puslu Dağlar’dan kaçmasına yardımcı olmuştur. Palamutları fırlatılabilen ateş topaklarına çevirmiş ve kolayca sönmeyen bir alevle yanmalarını sağlamıştır. Aynı zamanda hiç kimseye fark ettirmeden gelip gidebilme yetisine de sahiptir.
Yüzüklerin Efendisi’nde havai fişekler hakkındaki yeteneği bir kez daha gözler önüne serilir. Aynı zamanda tipi esnasında ateş yakabilmek, çeşitli yoğunluklarda ışık oluşturabilmek (Moria), kapıları sihir ile mühürlemek ve köprüleri yıkmak (Khazad-dûm) gibi güçleri sergilenmiştir. Sinirlendiğinde ya da dövüşmek için ayağa kalktığında boyu daha uzun yüzü ise korkutucu görünür. Aynı zamanda bir Balrog ile dövüşüp rakibini öldürmüştür fakat kendisi de bu dövüşten sağ çıkamamıştır.
Orta-Dünya’ya Ak Gandalf olarak geri gönderildiğinde daha büyük bir karizmaya, sınırlı derecede de olsa geleceği görme gücüne sahip olmuştur. (Yine de bu gücü Mordor diyarını ve orada bulunan Frodo ile Sam’i görebilmesine olanak sağlamamıştır.) Gücü ve otoritesi o kadar artmıştır ki Saruman’ın asasını sadece konuşarak kırabilmiş, hain büyücüyü Divan’dan kovarak otoritesini göstermiştir.
ETİMOLOJİ
– Olórin ya da Olózin; kadim zamanlarda Valinor’da kullandığı adıdır. Quenya dilindedir ve Olos kökünden dolayı rüyalar ya da hayaller ile ilgili bir anlamı vardır. Belki de “hayalci”
– Mithrandir; Sindarin dilindeki ismidir ve Gondor’da kullanılır. Gri Hacı anlamına gelir.
– Incánus; güney topraklarındaki ismidir ve hangi dilde ya da anlamda olduğu belirsizdir çünkü Tolkien bu isim hakkındaki fikrini birkaç kez değiştirmiştir. Latincede gri anlamına gelen Incanus kelimesi, Westron dilindeki Gri örtü ve Quenya dilindeki Ind-cano (Zihin-Efendisi) bu ismin açıklaması için üstadın düşündüğü açıklamalardan bazıları…
– Tharkûn; Khuzdul yani cüce dilindeki ismidir. “Asalı Adam” ve “Gri Adam” anlamlarına gelmektedir.
– Ak Süvari; Gölgeyele’yi sürdüğü zamanlarda kendine takılan isim.
– Gandalf Grihamut; Solucandil tarafından takılan isimlerden biri.
– Felaket Tellalı; kötü haberler ile birlikte geldiği için kendisine verilen ad.
– Láthspell; Solucandil tarafından takılan isimlerden biri. Kötü haber anlamındadır.
BİLGİ KAYNAKLARI:HOBBİT,LOTR,BEREN İLE LEUREN,KAYIP ÖYKÜLER,ORTA ÇAĞ ANSİKLOPEDİSİ VE BENZERİ TOLKİEN KİTAP VE KAYNAKLARI
YAZAN: EROL ILGAZ MERAL