Kitapta, yaptığı tablolarını gördüğümde aslında çok fazla anlamasam da bende tuhaf bir hayranlık uyandırdı. Bu sebepten anaokulunda düzenlenen kıyafet balosunda Frida olmak istedim. Onun gibi çiçekli bir taç takıp, renkli bir elbiseyle kendimi Frida’ya benzettim. Sonra annem Frida’nın başından geçen aşk hikayesini anlattı. Diego adında başka bir ressamla çok büyük bir aşk yaşamış ve büyük ayrılıklarla dolu bir hayatı olmuş. Bu hikaye de beni çok etkilediği için eve aldığımız kedimize Diego adını koydum. Annem Frida’nın bir cümlesini söylemişti. ”Ama sevgilim, bir daha gelseydim dünyaya, Yine seni severdim.” Bu kadar çok sevmek mümkün müydü? Sonra zaman geçtikçe onu daha yakından tanıdım. Marmaris tatilimizde onun kendini resmettiği papağanlı bir tablosunu gördüm. Annem ve babamdan rica edip bu tabloyu alıp oturma odamıza astık.
Şimdi her akşam tabloya baktığımda onun hakkında duyduklarımı bir kez daha düşünüp “İyi ki böyle güçlü bir kadın sanatçıyı bu yaşımda öğrenmişim” diyorum.