Bir varmış bir yokmuş, Dünya’nın yerlerinden özel kahve çekirdekleri olan bir kahve dükkanı varmış. Bu dükkana çok fazla turist gelirmiş. Turistler bu kahve dükkanını çok sevdiği için kahve çekirdeklerini hediye olarak götürürlermiş.
Bir gün bir turist hediye olarak Fransa’dan gelmiş olan kahve çekirdeklerini evine götürmüş ve onu kahve rafına koymuş. İçlerinden bir kahve dile gelmiş ve şunları söylemiş “Ben bir kahve çekirdeğiyim merhaba.” demiş. Birde bakmış ki fakat çekirdek Fransa’dan geldiği için fransızca konuşuyormuş, kimse onu anlamıyor ve gülüyorlarmış. İçlerinden biri çok bilge bir çekirdekmiş. Tam 182 yaşındaymış, dünyadaki bütün dilleri bilirmiş ve yeni gelen çekirdeğe türkçe konuşmayı öğretmiş. Hep beraber mutlu bir şekilde yaşamışlar.