Pandemi sebebiyle okula gidemiyor, derslerimizi evde çevrim içi yapıyorduk. Öğleden sonra son dersim hayat bilgisi dersiydi. Dersimi açıp bilgisayarımın başına oturdum.
Dersimizin konusu mevsimlerdi. Öğretmenimiz farklı mevsimlerde yaşanan çeşitli doğa olaylarını anlatıyordu. Doğa olaylarından birinin de fırtına olduğunu söylüyordu. Tam o sırada bahçeden gelen gürültüyle yerimden sıçradım. Hemen pencereye koştum ve dışarıya baktım. Apartmanın çatısının bir bölümünün uçarak otoparkın tam ortasına düştüğünü gördüm. Acaba altında bir araba, insan ya da hayvan kalmış mıdır diye düşündüm ve çok korktum. O sırada arka odada kendi dersinde olan ağabeyim de yanıma geldi. O da benim gibi çok korkmuştu. Aşağı inmeye çok korktuk. Fırtınanın sesi hala çok kuvvetliydi. Sanki çatının geri kalan parçası da uçacak gibiydi.
Apartman görevlimiz aşağı indi ve çatının altında bir arabanın kaldığını ve zarar gördüğünü söyledi. Zarar gören araba ise annemin arabasıydı. Hepimiz çok üzüldük. Böylece fırtınanın anlamını ve kapalı otoparkın önemini anlamış olduk.