Fırsat mı Tehdit mi ?

Kovid-19 salgını boyunca sanal iletişim giderek önemli bir hal almaya başladı. Metaverse’nin de bu kapsamda çok sayıda kullanıcıyı bir araya getirecek ve kullanıcılara günlük aktivitelerini sanal ortamda yapacak fırsatlar sunması bekleniyor. Fakat metaverse teknolojisinin sınırlarını düzenleyen herhangi bir yasa olmaması kullanıcıları daha savunmasız hale getirebilir. Zuckerberg, metaversenin sadece şirketinin bir sonraki bölümü değil, aynı zamanda internet dünyasının geleceği olduğunu dile getiriyor.

Metaverse için zorluklardan bazıları, VR kulaklıklarını oyun alanlarından çıkarmak ve sanal gerçeklik ekipmanlarının maddi boyutlarını minimum seviyeye indirmek olacak. Zuckerberg katıldığı bir konferansta “Önümüzdeki 10 yıl içinde, metaverse bir milyar insana ulaşacak, yüz milyarlarca dolarlık dijital ticarete ev sahipliği yapacak ve milyonlarca yaratıcı ve geliştirici için işleri destekleyecek.” açıklamasında bulundu.

Gerçek dünyaya bir şeyler ekleyen ve çevrim içi sosyal karşılaşmaları gerçekten sosyal hale getirebilen sanal bir dünya, sosyal medyanın en başından vadettiği ancak çoğu zaman sağlayamadığı bir durum. Meta veriyi çalıştıran temel güç merkezi olarak internetin bu yeni nesil modele dönüşmesi bekleniyor. Salgın sırasında sanal modellerin standart bir yaşam biçimi olarak artan kabulüyle hareket eden birçok araştırmacı, metaversenin beklenenden daha erken bir gerçeklik haline gelebileceğine inanıyor.

Öte yandan, metaverse ile meydana gelecek değişiklikler toplumsal zorlukları da beraberinde getiriyor. Çevrim içi yaşama geçiş inkar edilemez şekilde kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılık riski de taşıyor. Bireyler dijital ortamlarda alışveriş, eğlence, sosyalleşme ve çalışma gibi pek çok faaliyete alışmış olsa da teknolojik veya toplumsal açıdan tam olarak sanal gerçekliğe alışık değiliz. Bu durum reel dünyanın bir darbe yaşamasına neden olabilir.

Bu meyanda Facebook yetkilileri, metaverse teknolojisinin tek bir şirket tarafından bir gecede inşa edilmeyeceğini belirterek, bu projenin hayata geçirilmesi için politika yapıcılar, uzmanlar ve endüstri ortaklarıyla iş birliği yapacaklarını ifade ediyorlar. Aynı zamanda bu ürünlerin sorumlu bir şekilde geliştirilmesini sağlamak için küresel araştırma ve program ortaklarına 50 milyon dolarlık bir yatırım yapacaklarının altını çiziyorlar.

Metaverse, doğası gereği kişisel, biyometrik, finansal ve hatta duygusal verilere dönüşerek güvenlik, gizlilik ve fikri mülkiyet ile ilgili endişeleri de beraberinde getiriyor. Aynı şekilde avatarlar bir kimlik biçimi olarak kullanıldığında, kişisel veriler kopyalanmaya, çalınmaya, silinmeye veya manipüle edilmeye açık hale gelir. Biyometrik tanımlama bir çözüm olsa da kimlik sahtekarlığının her zaman karşı karşıya kalınacak büyük bir risk olduğu unutulmamalı ve gerekli önlemler için şimdiden çalışılmaya başlanmalı.

(Visited 10 times, 1 visits today)