Bir sabah uyandım ve her yerde benimle aynı binlerce kişi vardı. Belki de onlar da benim gibi düşünüyorlardı. İlk defa kendileriyle aynı binlerce, milyonlarca kişi. Kim olduğumu bilmiyordum fakat bizim başımızda bekleyen bir adam vardı ve eline bizi alarak kahve çekirdeklerini ne zaman alacaklarını sordu, ben o andan itibaren kahve çekirdekleri olduğumuzu anladım. Altımda sıcaklık hissediyordum ama öyle bir sıcaklıktı ki adeta huzur veriyordu. O huzurla kestirirken aniden dönmeye başladık çok hızlı dönüyorduk ne olduğunu anlamadım kafamda kuşlar uçuşuyordu, tüm kahve çekirdekleri bağırıyordu başım çok dönüyordu bayılacak gibiydim ve bizi döndüren şey bir anda durdu. Herkes nefes nefese kalmıştı ben de dahil. Biraz rahatladıktan sonra tam gözümü kapatmıştım ve gözümü açıp kapayıncaya kadar bir borunun içindeydik kimse ne olduğu anlamamıştı, bir kahve çekirdeği olmak bu kadar mı zordu? Fakat bu boruda biraz yavaş ilerliyorduk ve süzülüyorduk, sanırım filtrelerden geçiyorduk. O borulardan çıktıktan sonra etrafımızda tanımadığımız insanlar vardı. Büyük ihtimalle annemin dediği gibi biz de sizin içtiğiniz bir kahve olmuştuk. Bizi içmek için sırada bekleyen onlarca, yüzlerce hatta binlerce kişi vardı. O an fincana ilk girdiğim zamandı. Küçücük bir kahve çekirdeği iken şimdi sizin içtiğiniz bir kahve olup havaya süzüldüm…
Fincana İlk Girişim
(Visited 6 times, 1 visits today)