Çoğu kişi hayatında en az bir film izlemiştir. Ve bu filmler genellikle eğlenceli olmasına rağmen arada bize hayat dersleri, ince mesajlar veya öğütler verir. Bazılarında bu çok yoğunken bazılarında çok azdır; bazısında ortadayken bazısında aramak gerekir. Peki bu mesajlar bizim hayata bakış açımızı değiştirebilecek kadar güçlü müdür?
Bence bu kişiden kişiye değişir. Aslında orda mesaj olması hedeflenmemişse bile biz bir şeyler anlayabiliriz. Derslerinde iyi ancak arkadaşları olmayan bir çoçuk ve derslerinde kötü ama arkadaş çevresi kalabalık iki çocuğa aynı gençlik filmini izletin, farklı mesajlar çıkaracaklardır. Zeki ama yalnız çocuk derslerinde başarılı olduğu için minnet duyarken ana karakterin arkadaşları olmasına imrenirken derslerinde kötü ama sosyal çevresi geniş çocuk arkadaşları olduğundan dolayı kendini şanslı hissedip derslerinde yetersiz hissedebilir. Bu tamamen insanın hayatına ve bakış açısına bağlıdır.
Aldığımız mesajlar farklı, peki niye? Genellikle gözümüze batan şeyler bizde olmadığı için üzüldüğümüz ya da bizde olduğu için rahatsız olduğumuz şeylerdir. Hatta derler ki insan kendindeki kötü özellikleri başkasında fark edermiş. Bu mesajlar eğer bize istediğimiz ve istemediğimiz şeyleri gösterebiliyor hayatımızda etkili olabilme ihtimali var mıdır? Kesinlikle! Ben mesela Okja adlı filmden çok etkilendim. Filmin içinde etin seri üretiminde hayvanlara yapılan haksızlıklar ele alınmıştı. Gerçekleri göstermeyi amaçlayan film bundan dolayı gerek rahatsız edici, gerek duygusaldı. Ben o filmi izledikten sonra et üretim sektöründe daha fazla araştırma yaptım ve hem doğaya hem de hayvanlara olan zararı hakkında bolca şey öğrendim. Anneme de danıştıktan sonra et tüketimimi azaltmaya karar verdim ve üzerinden birkaç ay geçmesine rağmen aylık et tüketimini yarıdan aza indirdim. Bana kalsa vejeteryan veya vegan olmak mantıklı bir seçim ancak maalesef Türkiye’de çok fazla vegan ürün yok -çünkü kültürümüzde et önemli bir yer kaplıyor- ve aynı zamanda büyüme çağında olduğum için protein tüketimimin bir yetişkinden daha fazla olması lazım.
Mesela başka bir arkadaşım Disney’in yeni animasyonu olan “Soul” filmini izlemememi önerdi. Çünkü kendimi çok boşta ve hayatta amaçsız hissediyordum. Ne yazık ki hala izleyemedim ama onun anlattığına göre hayattaki amacını bulmasına yardımcı olan yoğun duygulu bir filmmiş. Yani kısacası farklı filmler farklı kişilere hitap edebilir ve animasyon olması bu filmden mesaj çıkarılamayacağı anlamına gelmemektedir.
Babamın ise en sevdiği “mesajlı” film kitaptan uyarlanmış olan “Son Samuray” filmidir. Filmin yarısında uyuya kaldığım için tamamını hatırlamama rağmen babam her zaman sakinliğin, hareket etmeden düşünmenin ve olaylara stratejik yaklaşmanın önemini anlattığını söyler
Her film bir insanın bakış açısını, düşüncelerini, hatta hayatını bile değiştirebilir. Bunun kanıtları benim çevremde bir sürü var ve eminim ki sizin de hayatınızı derinden etkileyen bir film olmuştur.