Filmler, kuşkusuz çoğu insanın izlemekten keyif aldığı, hareket eden grafiklerin elektronik sinyali sonucunda hazırlanan, en başta eğlence, eğitim ve farklı konularda hazırlanan akışlardır. Bununla birlikte filmler, izleyen kişinin düşünce yapısını değiştirebilecek kapasiteye de sahiptir.
Filmlerdeki birçok unsur insanı etkileyebilir. Bu unsurların başında filmdeki karakterler geliyor, özellikle de ana karakter. Filmi izleyen insanlar, o filmdeki ana karakterden hem düşünce yapısı olsun hem de karakteristik özellikleri olsun ciddi derecede etkilenebiliyor. İzlediği filmi seven ve filmden etkilenen kişiler, özellikle de hem filmden etkilenip hem de görsel hafızası iyi olan kişiler. Bazen izlediğimiz filmdeki baş karakterlerin davranış biçimini ve kişiliğini günlerce hatta bazen haftalarca unutamayabiliyoruz ve izlediği filmdeki ana karakterin davranışlarını benimseyebiliyoruz. Bu böyle devam ettikçe, filmdeki ana karakterin davranışları ve düşünce tarzı, bizim davranışlarımıza ve düşünce tarzımıza etki ediyor, değiştiriyor. Bu duruma örnek teşkil eden birçok durum var. Örneğin; Colorado Üniversitesinde sinir bilimi bölümünde doktora yapan “Holmes” adlı bir genç, Haziran ayında doktorasından ayrıldı ve birkaç gün sonra şehrindeki sinemaya saat 00.30 sularında sinemada Batman filmi oynarken sinema salonuna taktik elbiseler içinde giriş yaptı ve sinema salonunda tekno müzik dinlettikten sonra katliam yaptı. Bu olumsuz bir örnekti fakat tabii ki olumlu örnekleri de var bu durumun. Örneğin, çoğu film insanlara dürüstlük, sevgi, empati, olaylara geniş çerçeveden bakma gibi iyi özellikler kazandırıyor.
Filmlerin insanı etkileyen başka bir özelliği ise filmin müziği. Evet, çok basit bir örnek gibi gelebilir ancak California Üniversitesinde Prof. Daniel Blumstein’in liderliğindeki bir grup araştırmacı tarafından yürütülen bir bilimsel araştırmada tüm zamanların en popüler 102 filmde kullanılan müziklere ve ses efektlerine bakıldı. Ve, fark edildi ki en popüler korku filmlerinde kadın çığlıkları ve en çok tutan macera filmlerinde ise erkek haykırışları var. En çok tutan korku filmlerinin ses efektleri hakkındaki başka bir özellik ise ses efektlerinin ve filmin müziğinin ses dalgasında ani değişimler olmasıydı yani müziğin ve seslerin şiddetinde ani iniş ve çıkışlar olmasıydı. Bunun bilimsel olarak kanıtlanmış sebebi ses dalgalarındaki ani değişimin sesteki duyguyu arttırmasıdır. Korku durumunda ses dalgasındaki bu ani değişimler hayvanlar tarafından da çıkıyor. Londra’daki Kingston Üniversitesindeki besteci Peter Kaye, hayvanların, yırtıcı hayvanlar tarafından saldırıya uğrarken, korku halinde attığı çığlıkların doğrusal olmayışını bu duruma örnek olarak gösterdi.
İzlediğimiz filmlerde düşünce yapımızı olumlu olarak etkileyecek unsurlarda var, olumsuz olarak etkileyecek de, yani filmler her türlü yönde düşünce yapımızı rahatça değiştirebilecek kapasitededir.