Toplum; binlerce insan,binlerce farklı fikir. İnsanların ve fikirlerin omurgasını oluşturduğu toplumun hayatımızdaki yeri nedir?
İnsan,doğar yaşar büyür ve ölür. Doğduğumuz andan beri seçimler yapıyoruz. Küçük büyük farketmeksizin sürekli yeni seçimler. Bazen önemsemediğimiz
seçimler bile bugün hayatımızda büyük rol oynuyor. Ancak ne yazıkki her zaman her şeyi seçemiyoruz, hayatın bize getirdiklerini de hesaba katmak gerekiyor. Doğduğumuz ülke,şehir,aile bunlar bizim seçimlerimiz etrafında gerçekleşmiyor. Bazılarımız çok şanslı doğarken bazılarımız bi o kadar şanslı değildir. Peki her şey bu kadar mı? İnsan kendi şansını kendisi yaratamaz mı?
Verdiğin kararlar, yaptığın seçimler hepsi bir yere kadar seni olduğun noktadan ileriye ya da geriye götürür.Ve olay senin çerçevenden çıkar,yapabileceklerin sınırlıdır. Elbette gelişmeler olacaktır. Yeni tomurcuklanan bir meyve, tohumu ne ise kökleri ne ise büyüyüp gelişince de o meyve olacaktır. Çünkü bu böyledir bazı sınırlar vardır ki silip yeniden çizmek mümkün değildir, kader gibi.
Toplum her şeydir. Yaşadığımız her şey toplum çerçevesinde gerçekleşir ve özelleşir.
Avrupa’da iyi durumlu,sevgi dolu bir ailede doğup büyüyen bir çocuk ile Filistin’de savaşın ortasına doğan bir çocuğun hedefleri,istekleri aynı olabilir mi?
Bir çocuk hayatta kalmaya kalmaya çalışırken diğer çocuk arkadaşlarıyla tatil planı yapar. Birisi temel hakkı olan yaşama hakkına bile sahip değilken diğeri her şeye sahiptir.Ve bu iki çocukta bir mesleğe sahip olmak için aynı sınavlara girer sanki şartlar aynıymış gibi.
Maalesef verdiğimiz kararlar bir yere kadar geçerli. Elbette bu demek olmuyor ki,şanssızım diyip kenara çekilmek. Ancak toplumun,ailenin hayatımızdaki etkisi kaçınılmaz.
Şartlar eşit değil. Hiçbir zaman da olmayacak insanlar kendi şartlarını bir yere kadar yaratabilir. Ülkemizin Doğu bölgesinde durumu iyi olmayan bir aileyle doğup büyüyen bir kız çocuğu ile başkentte iyi durumlu bir aileyle doğup büyüyen bir kız çocuğu aynı mı? Peki hedefleri aynı ise. Bir kız çocuğu ailesinin zoruyla evlendirilirken diğer kız çocuğu zorla ders çalışıyor. Eşitlikten bahsetmek mümkün mü? Bu iki kız çocuğunun da hayattan beklentileri farklı oluyor.Çünkü Doğu’da doğup büyüyen kız çocuğu için okumak,meslek sahibi olmak sadece bir hayal. Ne yazık ki bu çizgileri o kız çocukları değil toplum çiziyor. Ve bize sadece bu yazılmış hikayeyi küçük değişiklikler,ilerlemeler,gelişmeler ile canlandırmak düşüyor
Kısacası;toplum,aile hayatımızı hedeflerimizi oluşturur. Doğduğumuz coğrafya,toplum,aile kaderimizdir. Küçük değişiklikler yapılabilir,istisnalar da olabilir. Ama bir yere kadardır. O keskin çizgileri silip tekrar çizemeyiz sadece biraz daha düzeltebiliriz. Geçmişimiz,büyüdüğümüz toplum her zaman bizimledir. İyisiyle kötüsüyle geçmişimiz bizi hiç bırakmaz.Aslında geleceğimizi oluşturan şey geçmişimizin izleridir.