Farklı Fikirler

 İnsanlık tarihinin başlangıcından beri büyük küçük farketmeksızın yaşanan bütün olayların temelinde fikir ayrılıkları veya benzerlikleri yatmaktadır. Kimi zaman büyük felaketlerle sonuçlanmış olsa da iki grup ya da iki kişinin düşüncelerindeki zıtlıklar yeniliklere kapı açmıştır. Herkes sabit bir fikirde olsaydı yüksek ihtimal insanlık yerinde sayardı ve çok tekdüze bir yaşantı ortaya çıkardı. Tüm olumsuz sonuçlarına rağmen görüş farklılıkları dünyamızın işleyişini ileriye götürmek ve her alanda yenilikler yapmak için gerekli olan bir durumdur. 

 

  Bu argümanın tam tersi şeklindeki düşünceye katılan insanlar da olabilir fakat kişiler arasında bu kadar fikir ayrılığı olmasaydı dünyamız daha huzurlu bir yer olurdu iddiası insanlık tarihi bütünüyle düşünülünce pek de gerçekçi gelmiyor. İlk aklımıza gelen örneklerden biri olan şey, savaşlardır. Düşününce çok büyük yıkımlara, sayısız insanin ölmesine ve yine büyük küçük farketmeksızın pek çok kişide travma yaratmasına rağmen devirlerin kapanıp yeni devletlerin kurulmasına, yeni icatların dünyada yayılmasını hızlandırmışlar ve yarattıkları yıkıma karşılık yapıcı sonuçlar da doğurmuşlardır.

 

  Aslında her şeyde olduğu gibi bunda da olumlu ve olumsuz taraflar bulunmakta ve her taraftan tartışmaya açık bir konu olduğundan kesin bir cevap bulmamiz pek mümkün olmayabilir. Yani herkes aynı fikirde olsaydı dünya sıkıcı mı yoksa huzurlu mu olurdu hiç bir zaman tamamen bilemeyiz, bunu yalnızca tahmin edebiliriz. Bu meseleyi daha da günlük hayata bağlarsak ‘’beyin fırtınası’’ örneği verilebilir. Bir karar vermeden ya da bir konu hakkında tahminde bulunmadan önce farklı beyinlerden gelen düşünceler sayesinde birinin aklına gelmeyen şey bir başkasının aklına gelebilir ve böylelikle üstünde durulan konu hakkındaki fikir geliştirilmiş olur.

 

  Bu zamana kadar hayatımızı kolaylaştırmak amacıyla icat edilmiş tüm ürünler sayısız denemelerden sayısız insanların elinden geçerek bugünlere gelmiştir. Aklımıza gelebilecek en ufak bir telefon örneği bile düşünülünce ilk bulunduğu halinden günümüze her an yenilenerek gelmiştir, bu da herkesin aynı düşünce yapısına sahip olmaması sayesindedir.Sosyal açıdan da herkesin ayni fikirde olması dünyayı belki de dayanılmaz derecede sıkıcı ve zevksiz bi hale getirirdi, farklılıklarımızın getirdiği renk ve özellikler hayatımızda olmadan şu anki şartlarda olamazdık.

 

  Sonuç olarak, herkes aynı fikirde olsa dünya sizce nasıl görünürdü? Huzurlu, sıkıcı veya ikisi de mi? sorusunun cevabı bir nevi öznel de olsa gerçekçi bir bakış açısından bakınca sıkıcı olacağı yönündedir. Çünkü farklılıklar gelişmelere gelişmeler ise kolaylıklara kapı açar. Şu an içinde bulunduğumuz dünya düzeninin kurulmasının temeli de her insanın kendine özel bir düşünme şeklinin olmasıdır dolayısıyla farklıları engellemek yalnızca ilerlemeyi durduracaktır. Farkında olsak da olmasak da günlük hayatımızda en ufak şeyleri bile bir kaç farklı açıdan düşünmeden harekete geçmiyoruz çünkü bir olayın, bir düşüncenin hatta bir objenin bile farklı yönlerden bakınca görülebilecek farklı tarafları vardır, bir şeyi bütünüyle anlamanın tek yolu da farklı beyinlerden çıkan tüm argümanları değerlendirip karşılaştırıp kendimize göre en doğru olanı seçmektir.

 

(Visited 16 times, 1 visits today)