Peki ya farklı bakarsak her şeye. Mesela farklı sonlar yazarsak o göz alıcı, okuyucuyu ilk saniyede alıp götüren kitaplara. Herkes kendi sonunu yazarsa nasıl da değişir ama her şey.
Size bir örnek vereyim. “Olduğun Yerde Kal” sizce bu kitabın sonunu değiştirebilir misiniz ? Ben olsam gerçekte yaşanmış olayları yok etmek, o acıklı olayların yerine güzel bir son koymak isterdim. Neden biliyor musunuz ben o kitabın sonunu okuduğum zaman çok üzülmüştüm “Neden dünyamız adaletli bir yer değil?” veya “Neden şu kısacık hayatlarımızda başka insanlara zarar vermeye bu kadar istekliyiz?” diye kendimi üzmekten başka bir şey yapmamıştım. Evet, biliyorum belkide gerçekleri görmezden gelemeyiz lakin gerçekler böyleyken gözümüzü yumup oturduğumuz zaman da pek bir şey yapmamış oluyoruz.
Az önce size anlattım ya o kitabın sonunu okuduğumda çok üzülmüştüm diye. İşte ben o gün bu gündür hiçbir kitabın sonunu okumuyorum. Çünkü artık alışılagelmiş sonlardan çok sıkıldım. Kendi sonumu kendim oluşturuyorum. Her gün başka bir son oluşturup yeni düşüncelere yelken açıyorum.
Belki her şeyin sonunu insan kendi zihninde oluşturuyordur. Yani son diye bir şey yoktur. Her son birileri için yeni bir başlangıçtır.