İnsanoğlunun elektriğe duyduğu ihtiyacın artmasıyla birlikte bu soruna karşılık birçok çözüm önerisi bulundu ve uygulandı. Ama son yıllarda bulunan çözümlerin etkileri artıkça bu konudaki araştırmalarda hız kazandı sonuçları ise şaşırtıcıydı ,peki bu sonuçlara göre insanoğlu sadece elektrik mi üretiyordu yoksa bu güzelim dünyamızı gün geçtikçe yok mu ediyordu ?
Elektrik ürettiğimiz kaynaklara bakacak olursak bunları yenilenebilir ve yenilenemez enerji kaynakları olarak ikiye ayırabiliriz: Yenilenebilir olanları akan su gücünü elektriğe çeviren hidroelektrik santraller, güneş, rüzgar enerjileri ve kaynaklardan gelen sıcak suların elektrik enerjisine çevrilmesini sağlayan jeotermal enerji santralleri olarak; yenilenemez olanlar ise fosil ve nükleer enerji kaynaklarıdır, yani nükleer santraller ve termik santraller de bu grubun içerisindedir. Yenilenemez enerji kaynaklarını ele alacak olursak ülkemizde son yıllarda sayıları git gide artan termik santralleri inceleyelim. Ana işletici makinesi buhar gücüyle çalışan bir güç santralidir, ısıtılan su buhara dönüştürülerek bir elektrik üretecini süren buhar türbinini döndürmekte kullanılır böylece elektrik enerjisi elde edilmiş olur. Ayrıca ana faktörün kömür olduğu termik santrallerde kömürün taşınabileceği her alanda termik santral kurulması da söz konusu olmakta bu yüzden Kahramanmaraş, Zonguldak ve İstanbul gibi şehirlerimizde de sayıları daha fazladır. Buhar ile sınırsız elektrik üretme imkanı sağlayan, düşük maliyetli, ucuz elektrik enerjisi üreten bu santrallerin bu kadar yararlı yanları varken acaba zararlarını göz ardı edebilecek miyiz? Termik santraller, çevrelerindeki yerlerde sadece insanlar olmaksızın bütün canlılar üzerinde kalıcı tahribatlar bırakabilmekte bunlara örnek olarak da çıkan gazların kanser vakalarında artışa, asit yağmurlarının oluşmasına, çıkan gazlarda bulunan ağır metal sebebiyle insanların merkezi sinir sistemlerini kötü şekilde etkilemesi ve oluşan atık suların toprağa, akarsulara,denize boşaltılmasıyla yaşam zincirimizi bozması en büyük hasarlarından bazıları.Bununla birlikte ülkemizde durumun ciddiyeti artınca filtre takmayan ve baca gazı arıtma önlemi almayan termik santraller de bir bir kapatılıyor ama acaba termik santrallere eş değer başka kaynaklar kullanılabilir mi ?
Nükleer reaktörün yakıt olarak radyoaktif maddeleri kullandığı elektrik enerjisi üreten nükleer santraller kullanılırsa daha mı iyi olur? Çalıştırılmak için ana malzemesi uranyum olan nükleer santraller daha farklı yakıtlar kullanıldığı için daha fazla güvenlik önlemi alınmasına ve daha maliyetli olmasına karşın karbondioksitin havaya karışmaması ve böylece sera etkisi de oluşturmaması en büyük faydalarındandır. Fakat her santralde olduğundan daha çok güvenlik sistemi ile yapılandırılması gerekmektedir aksi halde Çernobil nükleer felaketi gibi bir durum olması durumunda sonuçları yıllar boyunca silinmeyecek durumlara halen yol açabilmektedir .