Everest’teki Hazine

Everest’teki Hazine

Aylardır aradığım kitabı sonunda Taksim’in arka sokaklarındaki bir sahafta buldum. Aynı gün büyük bir heyecanla kitabı okumaya başladım. 23. sayfaya geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir not buldum. Notta bir dağın üzerindeki bir noktayı gösteriyordu. Kitabın konusu Everest Dağı ile ilgili az bilinen bilgileri ve bu dağa gidecek tırmanıcılar için ufak ipuçlarını içeriyordu. Nottaki dağ resminin üzerinde Çomolunga yazıyordu. İnternetten Çomolunga’nın ne olduğunu araştırdım. Tibetliler Everest’ Çomolunga diyorlarmış. Gösterilen yerde ise bir elmas işareti vardı. Aklıma burada çok değerli bir hazinenin gizli olabileceği geldi. Zaten bu kitabı da Everest’e gitmek gibi bir hayalim olduğu için almıştım. Bu haritayı bulmam da bana bu dağa giçmek için bir sebep vermişti.

İlk olarak dağcılık malzemelerimi ayırdığım dolaba gittim ve eşyalarımı hazırladım. Daha sonra da uçak biletimi internetten rezerve ettim. Zaten sadece dağa çıkmak isteyen bir dağcı olduğum için kimse şüphelenmeyecekti. Elması da bir şekilde dönene kadar gizleyebilirdim. Zaten bu elması ülkeye geldikten sonra gizlice satmama gerek yoktu. Çünkü bunu zaten bir devlet müzesine sattığım taktirde tonlarca para kazanabilir ve ünlü olabilirdim. Bu hayallerle bütün hazırlıkları tamamladım. Çok sabırsız olduğum için bileti ertesi güne almıştım. Eşyalarımı hazırladıktan sonra alarmı kurup yattım.

Ertesi gün eşyalarımı alıp bir taksiye bindim. Çünkü arabayı çok uzun bir süre havalimanı otoparkında tutmak bana çok pahalıya patlardı. Taksi şoförü pos bıyıklı bir amcaydı. Bana bu malzemelerle ne yapacağımı nazikçe sordu. Ona Everest’e tırmanma hayalim olduğunu, ki doğru, söyledim. O da buna çok şaşırdı. Yolculuk boyunca ona dağcılık sporu ile profesyonel olarak uğraştığımı ve dünyanın en yüksek dağına çıkmanın benim için çok güzel bir deneyim olacağını söyledim. Hazineyi bulmak için kazma kürek yerine dağcılık çapam vardı böylece kimse şüphelenmeyecekti. Havalimanına gittiğimde. Akşam az uyuduğum için çok yorgundum. Eşyalarımı bagaja yükledikten sonra dağcılık belgelerimi kontrol ettirip uçağa bindim. Uçakta yanıma Tibetli bir amca oturdu. Everest’e gitmek istediğimim için orada bana kolaylık sağlaması için Tibetçe öğrenmiştim. Bu benim orada turist konumuna düşmemi engelleyecekti. Amcayla biraz Tibetçe sohbet edip Everest hayalimi söyledikten sonra uyudum. Hostes beni uyandırdığında uykumu almıştım. Bir bardak kahve ve kek aldım. Kahvenin uyarıcı etkisi kalan uykumu da aşmıştı. Uçak inince çantamı alıp bir otele gittim. Telefonumu yanıma almamıştım. Çünkü yurtdışında ekstra ücret alıyordu. Otelde çantamı yerleştirdikten donra yemek yemeye gittim ve ardından odama dönüp uykuya daldım.

Ertesi gün dağa tırmanmak içi n dağın eteğine kadar gittim. Dağcı belgelerim sayesinde kolayca kontrol noktasından geçtim. Planım önce zirveye ulaşmak ve ardından da inerken hazineyi almaktı. Kitabımdan çıkan nottaki haritanın en doğru harita olacağını düşünerek bu haritayı kullandım. Hazine meselesinden dolayı yalnız başıma tırmanmayı tercih ettim. Zirve yolu zaten belli olduğu için diğer dağcıların da kullandığı yolu kullandım. Tabi bu çıkma süreci 15 gün sürdü.

15 günün sonunda dağın üstündeydim. Soğuğa dayanıklı fotoğraf makinam ile birkaç fotoğrafımı çektikten sonra zirvedeki tenhalık ve sisi kullanarak hazine yoluna düştüm. Birinci hedefim olan zirveye ulaşmayı başarmıştım. Şimdi hazineyi alıp eve dönmem gerekiyordu. Risk almamak için hazineyi bulunca hemen bir uçak bileti alarak eve dönecek ve böylece yakalanmaktan ve hazineme el konulmasından kurtulacaktım. Hazine yolu pek güvenli olmasa da bunu başarabilirdim. Uzun bir yolculuktan sonra bir ay sonra hazinenin olduğu mağaraya ulaştım. Profesyonel dağcı olduğum için güvenlik kaydım tutulmamıştı bu da dağda gereğinden uzun kaldığımı kimsenin anlayamamasını sağlayacaktı. Mağaraya girdikten sonra fenerim ile etrafa baktım. Tam karşımda kırmızı bir elmas duruyordu. Boyutu yumruk kadardı. Yanına gittiğim de nottaki imza ile aynı imzayı taşın üstünde gördüm. Taşı sabırsızca elime aldım ve bir hışırtı duydum. Hemen sonra arkamdaki kapı yavaşça kapanmaya başladı koşsam da yetişemedim. Kapı kapandı ve ben mağarada kısılı kaldım.

Ve lazım olursa diye evden aldığım defter ve kalemle bu hikayeyi yazıyorum. Planımın ilk aşaması olan zirveye çıkmayı ve ikinci aşaması olan elması almayı başardım. Fakat eve dönmeyi başaramadım…

(Visited 120 times, 1 visits today)