Dünya üzerinde kapısını çalmadığı ülke bırakmayan Covid 19 maalesef hayatımızı felç etti .
Covid 19 bir Çinlinin yarasa çorbası içmesi sonucunda mutasyona uğrayarak ilk kez hayvandan insana geçmeyi başardı . İlk başta, ailecek bunun küçük çaplı zararsız bir virüs olduğunu düşündük. Ancak bu kadar büyüyeceği aklımızın ucuna bile gelmedi . Haberlerde Çin’in Wuhan kentinin karantinaya alındığını gördükten sonra bunu geçici olduğunu sadece Çinin sorunu olduğunu düşündük. Birkaç hafta sonra hava yoluyla başka ülkelere yayıldığını öğrendik . En sonunda korkulan başa geldi, Covid 19 tüm dünyayı sardığı gibi ülkemizi de ziyaret etti. Ben dahil çoğu insan bu sürecin nasıl işleyeceğine dair merak içindeydi . Herkes yöneticilerin yapacağı açıklamaları bekliyordu özellikle de öğrenciler…
Bakanlar birkaç aylığına okulların kapanacağı, online derslere başlanacağı, maske takılması zorunluluğu ve sosyal mesafe korunması gibi önlemler açıklandı. İlk başta bu duyduklarım tam olarak bir şey ifade etmezken zaman içinde bir çok şey şekillenmeye başladı. Bir yandan da tedirgindim çünkü önümde büyük ve belirleyici bir sınav vardı, LGS. Bu sürece adapte olmam çok uzun sürmedi. Online dersler artık benim gibi tüm öğrencilerin ayrılmaz bir parçası olmuştu. Eskiden bilgisayar oynamak için fırsat buldukça zaman yaratmaya çalışırdım. Ama artık sabah erken saatte kalkıp yaklaşık 6-7 saat bilgisayar başında kalmak artık pek de cazip gelmemeye başladı. Bazı günler evden gün yüzüne çıkmadığım, ayağımın toprağa değmediği 15 gün kadar oluyordu.
Babam hastanede çalıştığı için risk altındaydı ve son derece tedbirli davranıyordu. Uzun bir süre anneme, babama sarılmadan zaman geçirdik. Aynı evde birbirini yeni tanıyan insanlar gibi sadece selamlaşarak birbirimize karşılıklı sevgilerimizi sunuyorduk. Bu virüs tüm sevdiklerimiz ile aramıza adeta bir Çin Seddi çekmişti. Ne zaman ve nasıl aşacağımızı hiç bilmiyorduk.
Bana en zor gelen şeylerden biri de maske takmak oldu. Evden dışarı adımımı atmadan iki kat üst üste maske takıyordum. İçinde adeta havasızlıktan boğulacak gibi de olsam maskenin beni virüsten koruyan en büyük silah olduğunu biliyordum.
Covid 19 hayatımıza gireli yaklaşık 1,5 yıl oldu ve ne kadar daha bizle yaşayacağını hala bilmiyoruz. Covid 19 tüm insanlığa çok ağır bedeller ödetti. Gerek can kayıplarıyla, gerek yakınlarımızdan uzaklaştırarak, gerek enfekte olanları yoğun bakımlarda süründürerek… Bir çoğumuz gibi ben de bu virüsün sadece Çin’de başlayıp orada biteceğini sandım ama yanılmışım. Virüsü hafife aldık ve atalarımız bir kez daha haklı çıktı.Ummadık taş geldi hepimizin başını yardı.