Home office (çalışanların evinde işini yürütebilme şekli) bazı çalışanlar için, modern bir yaşam tarzını, esnekliğini ve özgürlüğü işaret ederken diğerleri için eve bağlı olmanın ve insanlar arasındaki iletişimi bitiren bir çalışma şekli. Pek çok gelişmiş ülkelerde var olan bu kavram yavaş yavaş Türkiye’de de uygulamaya geçmeye başladı. Peki bu çalışma şekli gerçekte bizim düşlediğimiz gibi mi? Avantajları ve dezavantajları neler?
Evde çalışmanın avantajları:
1) İş ve aile uyumluluğu
Birçok ailede evde çalışmak, kadınların (ve bazen erkeklerin) doğum sonrası izninden sonra işe geri dönmeleri için en iyi yoldur. Özellikle çocuklar hala küçükken evde bulunması ve çocuk bakım saatleriyle çalışma saatleri daha kolay uyum sağladığından çalışan ebeveynler için oldukça avantajlıdır.
2) Zamanı değerlendirme
Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanların trafikte kaybettiği zamanı değerlendirmek adına güzel bir fırsat. Evde çalışabilme imkanı bulunduğundan yola çıkmak için herhangi bir hazırlığa gerek kalmıyor ve toplu taşıma veya servis gibi araçları beklemek zorunda da kalınmıyor. Bu kazanılan zamanı çalışanlar uykuya, her sabah düzenli yapılamayan kahvaltıya, çocuklarına veya uzun zamandır yapmak istedikleri bir hobiye ayırabilirler.
3) Çalışma ortamı
Ofiste çalışmanın en rahatsız edici yanları da çalışanların ve klimaların gürültüleri, her gün giyilmesi gereken takım elbiseler ya da ortama uygun kıyafetler hatta çalışma masasının konumu bile. Evde çalışırken çalışma ortamı o kişiye ait olur ve nasıl verimli çalışıyorsa öyle çalışabilir. Evde çalışma bunalttığı taktirde kütüphanede, kişinin sevdiği bir kafede veya parkta bile çalışılabilir.
4) Psikolojik rahatlık
Her sabah kıyafet seçiminden erken kalkmaya, yolda ölen zamandan ofis ortamındaki rekabete kadar birçok şey istemeden de olsa insanı stresli ve gergin yapıyor. Her ne kadar küçük de olsa negatif durumları artık yaşanılmayacağını da düşününce ne kadar rahatlatıcı bir etki yaptığını pek çok çalışanın üzerinde görebiliyoruz.
Evde çalışmanın dezavantajları:
1)İletişim eksikliği, asosyallik
İletişim, neredeyse insanın temel ihtiyaçlarından biri sayılmaktadır. Sosyal yaşamın ve iletişimin eksikliğinde insanlarda ciddi şekilde psikolojik rahatsızlar meydana gelebilir. Bunun önüne geçme açısından da ne kadar stresli bir ofis ortamı olsa da insan yüzü görmek ve birileriyle günü konuşabilmek sosyal ilişkiler açısından çok besleyici ve güzeldir.
2) Zamanı değerlendirmeyi bilme
Evde çalışırken çalışanlar daha rahat davranabiliyor ve pek çok işi bitirme açısından aceleci olmuyorlar. Böyle bir durumda insanların evde bir zaman çizelgesi yapması gerekiyor. Ofisteyken ise o günün işini bitirme adına çalışanlar bir plan yapıyor.
3) Motivasyon yüksekliği ve disiplinli davranma
Çalışanların ofiste yakalayabildiği o yüksek motivasyonu evde çalışırken tamamen yok etme ihtimalleri vardır. Evdeki dikkat dağıtıcı etkenler, yapılacak başka işler olduğundan dolayı dikkati iş üzerinde toplamakta ve disiplini sağlamakta zorluk çekebilirler.
Bu durumlardan çıkarımda bulunduğumda, eğer bir insan sevdiği işi yapıyorsa evde çalışabileceğini düşünüyorum. Çünkü her sabah insanlar uyandıklarında evde sevdikleri bir şeyi yapmaktan dolayı zevk alacaktır ama sevmedikleri bir şeye dikkatlerini bir türlü veremeyeceklerdir. Ofis ortamında çalışma zorunluluğu olduğundan insan sevmese bile o işi orada yapabilir. En yararlısı insanın bu çalışma stillerini deneyimleyebilmesi, en çok hangisi kendisine uyuyor ve başarılı olabiliyorsa onu yapmasıdır.