Düşünsenize önünüzde bir kapı var ve üstünde ”Girilmez” yazıyor sizce de çok heyecanlı değil mi. İçinde ne olduğunu elbette hepimiz deli gibi merak ederiz ama bir yandan da korkarız. Ben bu olayı yaşadım ve bunu bugün size anlatacağım. O zamanlar 14 yaşındaydım büyük dedemin köyüne gitmiştik onların orda üç tane evleri vardı babam, annem, kardeşim ve bana kalmamız için yeni yapılan ve içi döşeli evi verdiler. Ailecek çok mutluyduk, köy havası gibisi yoktu. Her yer yeşil, tüketilen her şey doğal ve ev yapımıydı. Hepimiz mest olmuştuk. Adeta her şey sağlık kokuyordu. Köyde çocukluğumdan beri tanıdığım 3 tane çocuk vardı 2 tanesi benle yaşıt biri ise kardeşimle yaşıttı. Ne zaman köye gitsek bir günümüzün tamamını onlarla geçiriyorduk. Bir gün köyün en yüksek rakımlı yerindeki terk edilmiş eve gitme fikrini ortaya attık ve bir sonraki gün saat akşam 12.05 de o esrarengiz eve çıktık. Resmen gecenin bu saatinde burada in cin top oynuyordu. Üstümüzde bembeyaz ay, ışıl ışıl ateş böcekleri ve ürkütücü uluma sesleri. İşte tam o anda doğa ile baş başa olduğumuzu anlamıştım ve korkuyordum ama bugün o eve girecektik ve içinde ne olduğunu öğrenecektik. Daha önce bizden başka buraya kimse çıkmaya cesaret edememişti çünkü üç sene önce evin sahibi ölmüştü ve ev hiç kullanılmadı ta ki evin sahibinin kardeşi evden bazı eşyaları almak için eve gidene kadar. Adam eşyaları almak için eve çıktı ama bir daha adama kimse ulaşamadı o günden beri kimse cesaret edemiyor ve içinde ne olduğunu bilmiyor. Ama biz kararlıydık ve eve girdik. Eve girdiğimizde bizi karşılayan iğrenç, küflü duvarlar oldu evin içi leş gibi rutubet kokuyordu her köşede örümcek ağları ve her odanın kapısından bizim ayak sesimizi duyunca kaçan fareler vardı. İlk katı araştırdık ama ilgimizi çeken ya da korkutucu hiç bir şey yoktu , bakmadığımız tek yukardaki odalar vardı ama yukarı çıkan merdiven o kadar eskiydi ki çürümüştü. Merdiveni kullanarak yukarı çıkmak pek mantıklı olamazdı, bizde o yüzden başka bir yol bulmaya karar verdik dışarı çıktık ve evin duvarına bir merdiven dayayıp çatıya çıktık çatıda bir giriş vardı oradan içeri girdik. Üç tane oda vardı iki odaya girdik ama yine hiç bir şey bulamadık ve son odanın kapısına gelmiştik üstünde ”Girilmez” yazıyordu. İlk önce anlam veremedik, niye terk edilmiş bir evin içindeki odanın üstünde ”Girilmez” yazsın. Arkadaşların kapıyı açmama kararı aldılar ama ben içinde ne olduğunu çok merak ediyordum ve ”Girilmez!’ yazan kapıyı ardına kadar açmış bulundum. İçeride tavana asılı bir doldurulmuş domuz kafası vardı ve gözleri bembeyaz parlıyordu sonra hepimiz bayıldık ve uyandığımızda evin bahçesindeydik ve hemen oradan uzaklaştık bir daha da oraya hiç gitmedik.