Vikipedi Ansiklopedisinde “Etik” kelimesi “töre bilimi” olarak tanımlanmıştır. Yunanca “karekter” anlamına gelen “ethos” sözcüğünden türemiştir.
İnsanoğlunun dünyada yaşamaya başladığı ilk çağlardan beri etik değerlerini oluşturduğu kabul edilebilir. Hukuk kuralların olmadığı çağlarda insanların kendi etik kurallarıyla hareket ettiklerini düşünüyorum. Tarımda, ticarette, insan ilişkilerinde ve yaşamın her alanında bireyi iyi ve güzel davranışlara yönlendirmek için etik kurallar zaman içinde oluşmuştur.
“Etik değerler evrensel olsaydı dünya daha yaşanılabilir bir yer olurdu” demek yanlış olur. Toplumlar öncelikle huzur ve mutluluk isterler. Hiçbir toplumda etik değerlerin bireyleri kötüye, yanlışa yönlendirmesi söz konusu olamaz. Bu nedenle, her toplumun etik değerleri bir çok noktada benzer olacaktır. Çünkü toplumlar, bireyin dürüst, iyi, çalışkan vb. ahlaklıdavranışlar sergilemesini isterler. Toplumun oluşturduğu bu kurallara uymayan bireyler dışlanırlar hatta cezalandırılırlar. Bu dışlama ve cezalandırma toplumdan topluma farklılık gösterebilir. Örneğin; bir toplumda saygısızlık olarak görülmeyen bir davranış başka bir toplumda saygısızlık olarak görülebilir. Bizim için evimize gelen misafiri rahat ettirmek ve ağırlamak çok çok önemlidir. Gelen kişiye değer verdiğimizi bu şekilde gösteririz. Misafirimiz ne kadar mutlu ve huzurlu olursa bizde o denli mutlu oluruz. Her toplumun misafire olan davranış biçimi farklılık gösterebilir. Avrupa ülkelerinde yaşayan insanlar evine gelen misafire hizmet etmek gibi bir davranışa girmeyebilir ve bu onun misafirine değer vermediği anlamına gelmez. Ya da bir başka toplumda insanlar misafirine karşı bizden çok daha fazla ilgili olabilirler. Bizden daha ilgili olmaları bizim misafirlerimize değer vermediğimiz anlamına gelmez. Bu örnekte her üç toplumun misafiri ile ilişkisi farklıdır ve hiç biri için biri diğerinden misafirine daha fazla ya da daha az değer verdiği sonucunu çıkartamayız. Hepsinin ortak noktası kendileri için doğru olan davranıştır. Ne ev sahibi ne de gelen misafiri bu durumdan şikayetçi değildir. Toplum huzurunu bozacak her hangi bir durum oluşmamıştır.
Etik değerlerin evrensel olması mümkün değildir. Ayrıca evrensel olması da beklenemez. Evrende insanları, iklim şartları, yeryüzü şekilleri, inançları vb. pek çok unsur etkilemektedir. Etik kuralların bir kısmını da bu unsurlar etkiler.
Örneğin; bir ülke 12 ay boyunca çok sıcak olduğu için insanların tüm gün şortla gezmesi hatta iş toplantılarına bile şortla katılması son derece doğal kabul edilirken bir başka ülkede bireyin şortla iş toplantısına gitmesi kabul edilmeyebilir. Toplantıya gelen diğer bireylerin kıyafetinden çok farklı giyinen şortlu birey toplumun etik kurallarına ters düştüğü için yadırganacak hatta kişiyi rahatsız edecek davranışlar sergilenebilecektir. Bu örnekte de iyilik ve kötülükten bahsedemeyiz. Her iki toplumda da iyilik ve kötülükler aynıdır.
Dünyanın her yerinde, toplumlar; hırsızlık, hak yemek, insanlara, hayvanlara, doğaya zarar vermek v.b. toplum huzurunu bozabilecek davranışları kendi etik kurallarıyla yasaklanmışlardır.
Dünyanın her yerinde, toplumlar; çalışkan olmak, dürüst olmak, saygılı olmak, insanlara, hayvanlara ve doğaya zarar vermemek ve korumak gibi davranışları iyi ve doğru kabul ederler. İyi ve güzeli sergileyen bireyler toplumlarda erdemli insan olarak görülür. Bu durum toplumdan topluma değişmez. Bu durumda aslında etik değerlerin iyi ve güzele yönlendirdiğini kabul edersek ana hatlarıyla evrensel olduğunu da düşünebiliriz.