Bir denize bakıyorum. Masmavi… Dalgalar karaya çarpıyor. Dalgaların yaptığı ses hoşuma gidiyor. Çok rahatlatıcı geliyor. Sonra yanımdan bir martı geçiyor. Sesi gerçekten kulak tırmalayıcı. Fakat hiçbir şey beni önümdeki güzellikten alıkoyamaz. Deniz o kadar güzel geliyor ki gözüme ona bakmadan duramıyorum. Sonra ufukta küçük bir tekne görüyorum. Şuan yanımda gördüğüm manzara tam anlamıyla sanat galerilerinde gördüklerim ile aynısı. Hani her zaman manzara resimlerinde bir deniz olur arkadan tekne geçer. Asla bu kadar güzel olduğunu düşünmezdim. Bazen bazı şeylerin güzelliğini görebilmek için biraz incelemek gerekiyormuş demek. Aradan birkaç saat geçti ve güzel gün ışığının yerini karanlık bir gökyüzü alıyor. Bu gerçekleşirken gökyüzünde oluşan pembe turuncu arası renk gözlerimi alıyor. Bir anda masmavi deniz ve pembe gökyüzü birleşiyor. Mavi ve pembe birbirine mükemmel uyuyor. Sonra bir anda her yer zifiri karanlığa bürünüyor. Gece oldu. Gökyüzü bir anda pespembe renginden lacivertte dönüyor. Artık akşam oldu. Sabahki kuş seslerinin yerini sessizlik aldı. Tüm günümü gözden geçirdim de gerçekten yaşadığımız dünya çok güzel. Fakat böyle giderse kısa sürede bu dünyanın güzelliğinin yerini çirkinlik alacak. Artık ruhumuz kirlendi. Ruhu pis olan insanlar yüzünden dünya pisleniyor. Her geçen gün başka bir hayvan öldüyor, öldürülyor. Her geçen gün daha da bilinçsizleşiyoruz. Ama çık kısa da olsa hala dünyayı kurtarabiliriz.
EŞSİZ GÜZELLİK
(Visited 16 times, 1 visits today)