Her kar tanesi kendine özgüdür. İki kar tanesi asla ama asla birbirine tam olarak benzemez. İnsanlar da böyledir. Hiçbir insan bir diğerine tam olarak benzeyemez. Fiziksel görünüşten bahsetmiyorum tabii. Kişilik özellikleri insanların benim bahsettiğim. Zaten insanların kişilikleri görünüşlerine yansıdığından fiziksel olarak da aynı olamazlar diyebiliriz.
Her insanın yetiştiriliş şekli farklıdır. Aynı evde büyüyen insanlar bile bambaşka kişiler olup çıkabiliyorlar. Aynı ebeveynlere sahip de olsalar çok farklı yetiştirilebiliyorlar. Ama çoğu zaman bu bireyin kendi seçimlerine bağlıdır. Kişi nasıl biri olacağını ya da olmak istediğini kendi seçer. Hayatını ona göre şekillendirir. Ama bu şekillendirme yöntemi çok önemlidir.
Her kişinin kendini bilmesi ve keşfetmesi gerekir en başta. Yoksa asla kendine has bir kişilik edinemez. Başka biri olur bir anda. Kendi bildiğinden sapıp başkasına özenir hep. O özendiği kişiyi kendisi olarak görür. Bu da onun hayatının tüm gidişatını değiştirir. Ama belki de daha kolay olacağından daha mutlu olabilir. Belki de daha mutsuz olur. Bunu bilemeyiz. Ama hayat bence bu riski almaya değer.
Düşününce bir kere geliyoruz dünyaya. O bir defalık zamanda da kendimiz olmamız gerekmez mi? Şahsen ben öyle olması gerektiğine inanıyorum. Milan Kundera’nın da dediği gibi “Hayatta dayanılmaz olan şey var olmak değil, kendin olmak.”. Kendimiz olabilmek çoğu zaman zordur bizim için. Özellikle de belirli kişilerin yanında. Ama olduğumuz kişiyi değiştirmek yerine yanında kendimiz olmadığımız insanları değiştirsek daha kolay olmaz mı her şey? Olur bence. Hem de o kadar kolay olur ki.
Bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülüktür belki de olduğundan farklı biriymiş gibi davranmak. Çok zor olmakla beraber çok da yorucu olabilir kendini değiştirmek o insan için. Ben ne insanlar gördüm tüm kişiliklerini bir kenara bırakmışlar kendilerini sevdirebilmek adına. Bu tarz insanlara sadece üzülebiliyorum. Tüm benliklerinden vazgeçmişler onları oldukları gibi sevmeyen kimseler için.
Bu tür kişiler yüzünden değiştirir zaten insan kendini. Çevresine kendini sevdirmeye o kadar alışmıştır ki başka türlüsünü bilmez. Hayatını beğenilmeye, sevilmeye adamıştır. Bu yolda da dediğim gibi tüm benliğinden vazgeçip olduğundan apayrı biri olur.
Her insan küçük yaşlardan itibaren öğrenmeli kendini olduğu gibi sevmeyi. Kendin olabilmenin temeli budur zaten. İnsan kendini sevdi mi umursamaz başkasının görüşlerini. Bu nedenle de kendine en büyük kötülüğü yapıp farklı biri olmaya çalışmaz, kendini kabul eder.