Oluşan yeni normal koşullarında sinema filmlerine, verilen konserlere, açılan resim sergilerine ve daha fazlasına artık bir tek tuş ile ulaşabiliyoruz. Salgın öncesinde planlanan fakat oluşan koşullar sonucu henüz başlanamayan projeler artık yavaş da olsa yapılmaya başlandı.
2020’nin başlarında planlanan filmlerin salgın sebebi ile ertelenmesi ve bundan dolayı oyuncuların sağlık problemi yaşamaması için filmlerin daha ileri bir tarihe ertelenmesi internet platformları için bir avantaj sağladı .Karantina sürecinin başlaması ile ilk somut adımlar atılmaya başlandı. Bu adım resim sergilerinin 360 açı ile etrafı bize yansıtan kameralar ile galeriyi evlerimizden deneyimleme fırsatı sunuyordu. Başlarda birkaç aksilik meydana gelse bile tam olarak ilk kez bizlere bu hizmet 3 Ocak 2020 tarihinde sunuldu. Adnan Turani’nin ”İz Bırakanlar” adlı sergisi çevrim içi olarak bizlere sunulan ilk Türk sanal sergi olma özelliği taşıyor. Dünya’da ise açılan ilk sanal sergi Amerika Sanat Federasyonu’nun bizlere sunduğu Mona Hatoum’un Misbah galerisi.
Çekimi planlanan fakat çekilemeyen filmler ülkemizde açılan yeni platformlar öncülüğünde çekilmeye başlandı. Sene başında bizlere sunulan iki yeni platform ile sanal ortamda izlenebilecek içerik sayısında artışla beraber daha çok seyirci çekmeyi başardı. Fakat yapılan bazı içerikler yayımlanma tarihlerine yetiştirilmek amacı ile çok fazla detay içermeyen ve izleyicinin beğenisini kazanamaması ile bizleri pek memnun etmedi. Yapılan içeriğin kalitesizliği ve olay örgüsünün iyi işlenememesi üzerine filmi izleyen yorumcular sanal ortam üzerinden yapılan içeriklerin desteklenmemesi gerektiğini savunuyorlar. Bunlara rağmen aralarda unutulan veya üstünden uzun zaman geçen herhangi bir yerde bulmamızın oldukça zor olduğu filmlerin yayın haklarını satın alarak kendi platformlarında yayımlayabiliyorlar. Bu bizleri bu platformlara üye olmak için bir neden olarak gösterilebilse bile yeni gelen içerikleri düşük bir beklenti ile izlemek bizler için daha sağlıklı olacaktır.
Yapılan konserlerin sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymadığı gerekçesi ile ertelenmesi fakat bu konserlerin sanatçıların kendi stüdyosunda açacağı online konser ile süreceği haberi bizleri sevindirmiş olsa bile bizlere konserlerde yaşadığımız o heyecanı yaşatabilmek oldukça zorlayıcı olacaktır. Sanatçıların seyirci ile etkileşim içerisinde olması ile biraz daha interaktif olan konserler artık sadece sanatçının kendi evinde akustik bir biçimde bizlere sevdiğimiz şarkıları dinletmesi ile sürüyor ve bu nedenle sanatçının da performansı düşüyor. İşlerin sanal boyutta olması ile işlerin olumsuz gittiği ikinci bir kol olarak da müzik sektörü gösterilebilir.
Futbol maçlarının da aynı şekilde sosyal mesafe ve hijyensiz bir ortam oluşturabilecek olması, futbol maçlarının taraftar olmadan oynanması yönünde karar açıklandı. Oynanan maçları artık tribünde şarkılar söyleyerek değil evlerimizde maçları koltuklarımızda oturarak seyrediyoruz. Futbol’un ve diğer spor branşlarının önde gelen kulüpleri taraftar desteğini kaybettikleri için şampiyonluk yolunda önemli puan kayıpları yaşıyor ve bunun sonucu olarak ligi kazanmak amacı ile çıktıkları bu serüven hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor.
Sonuç olarak yapılan aktivitelerin sosyal bir şekilde olmaması hem işin kendisine hem de bizlere zarar veriyor. Oluşan yeni normalde hayatımızı eskisine en yakın şekilde yaşamaya çalışsak dahi bizlerde karantina öncesine duyulan özlem oldukça fazla.