Küçüklüğümden beri Los Angeles’sa gitmek isterdim. Orda hayatımı geçirmek isterdim. Şuan liseyi bitirmek üzereyim ve hala bu hayalimin peşinden koşuyorum. Olayların başından başlayayım.
10 yaşlarındayken bir dergide Los Angeles’ı görmiştüm. Modeller, muhteşem manzaralar, lüks lokantalar hepsi dikkatimi çekmişti. O günden sonra Los Angles hakkında o kadar makale okudum ki 20’den sonra saymayı unutmuştum. Günlerce aklımdan Los Angeles’I çıkaramamıştım. Los Angele’ta yaşamayı o kadar çok istiyordum ki.
Liseye geçtiğimde iç mimarlık okumak istediğime karar verdim. Ülkemde iç mimarlık okuyup Los Angeles’a taşınacaktım. Fakat lisenin ikinci yılında kendime Los Angeles’a neden daha erken taşınmayayım diye bir soru sordum. İyiki sormuşum. O gün hedefimin sınırlarını zorlamaya karar verdim. Üniversiteye de Los Angeles’ta gidecektim. Hangi üniversiteyi istediğime karar vermiştim. Kendimden çok emindim. Kendimi Los Angeles’taki villamda çalışırken görebiliyordum.
Şuan üniversite sınavına çalışıyorum fakat artık içim rahat çünkü istediğim üniversiteye başvurumu yaptım. Artık kazanırsam merhaba Los Angeles, kazanamasam da kendimi bunun yüzünden üzmüyeceğim. Başvurumu gönderdiğimden beri nerdeyse bir ay geçti. Yakında sonuçları alacağımı düşünüyorum…
Başvurumu gönderdiğimden nerdeyse 2 ay geçti çok yakında sonuçları almam gerkiyor. Son bir ayda sadece gezdim çünkü artık yapabileceğim bir şey yok. Ben yapabileceğimin en iyisini yaptım ve kendime güveniyorum…
Bugün üniversiteden mektup geldi ve henüz açmadım şu ana kadar hiç strese girmemiştim ama mektup elimde olunca aklıma gelen ya giremediysem sorusu beni yerin dibine
Mektubu aldığımdan bir gün geçti ve açsam da açmasam da sonucun değişmediğini anladım. Bu üzüldüğün bir şey için ağlamak gibi, ağlaman hiçbir şeyi değiştirmeyecek benim mektubu açmamın hiçbir şeyi değiştirmeyeceği gibi. Mektubu masamdan alıp yavaşça açmaya başladım. Açmamla mektubu taramaya başlamam bir oldu. Gözlerim ‘’Accepted’’ yazısını arıyordu ve ne sonunda ‘’Accepted’’ yazısını bulmayı başardım. O sözcüğü görür görmez mutluluktan ağlamaya başladım. Hayalimdeki üniversiteye dolayısıyla hayalimde yaşadığım şehire gidiyordum…
Uçak biletimi almış, gitmeme bir gün kalmıştı. Gece boyunca gözüme uyku girmemişti sabaha doğru uyuya kalınca alarma zor kalktım. Uyuya uyuya hazırlandım. Her şey çok hızlı gelişti, kendime geldiğimde havaalanındaydım. Kontrollerden geçip kapıyı bulmaya yöneldim. Kapıyı bulup uçağa almalarını bekledim.
Uçağa almaya başladıklarında hemen sıraya girip uçağa bindim. Uçağa girer girmez aklıma villada oturup çalışma hayalim yine geldi. Artık sadece bir hayal olmayacatı gerçekleştirecektim…
Bugün villamda otururken bilgisayaraımda yeni bir işi gözden geçiriyorum. Tam işi incelemeye başlayacakken aklıma bunun eskiden bir hayal olduğu geldi. Başarmıştım hayatta en çok istediğim şeyi elde etmiştim.