Arkadaşlar, siz de öylemisiniz bilmiyorum. Ne zaman Hababam Sınıfı’nı izlesem veya Barış Manço’nun bir şarkısını dinlesem, onların yaşadığı zamanlarda dünyanın ne kadar da güzel olduğunu düşünürüm. Keşke ben de o zamanlarda doğmuş ve yaşamış olsaydım diye içimden geçiririm.
Muhtemelen ben 1943 yılında doğmayı seçerdim. Çünkü bildiğiniz üzere Barış Manço da 1943 yılında doğmuştu ve o benim en çok sevdiğim ve de saydığım şarkıcı olduğu için onunla aynı yılda doğmak bana onur verirdi. Üstelik Hababam Sınıfı, Neşeli Günler gibi flimlerde de oynayabilirdim. Çünkü o zamana kadar çoktan büyümüş, okumuş bir yetişkin olurdum ve o zaman da Kemal Sunal, Münir Özkul, Şener Şen, Adile Naşit, Ayşen Gruda ve Halit Akçatepe gibi birçok oyuncu ile karşılaşabilirdim. Aslında ben Ayşen Gruda’yla çok defa karşılaşmışım ama hatırlamıyorum. O bizim İstanbul’da komşumuzmuş, ancak ben o sırada çok küçük olduğum için onu gördüğümü hatırlamıyorum.
Geçmişin bir başka güzel yanı da, o zamanlar cep telefonu, akıllı saat, tablet ve bilgisayar gibi teknolojik aletlerin olmamasıydı. Aslında vardı ama nadir bulunuyordu. Neyse konumuza dönelim, o zamanlarda teknoloji pek gelişmemişti ve insanlar beraber sohbet ediyor, dedikodu yapıyor, oyunlar oynuyor, mahallenin lokantalarına, kahvehanelerine, dükkanlarına gidiyordu. Kısacası birbirleriyle vakit geçiriyor ve eğleniyorlardı, ama bizim zamanımızda ise insanlar yedi gün yirmi dört saat telefondan, laptoptan, bilgisayardan, tabletten, akıllı saatten, televizyondan kısacası teknolojiden ayrılamıyorlar artık.
Son olarak, eski zamanlarda insanların dilimize ve kültürümüze karşı daha özenli davrandıklarını düşünüyorum. Örneğin şu anda birçok insan ‘Ben şey alacaktım yaa…’ ‘ Şeyin düğmesine bastım ‘ gibi cümleler kuruyorlar. Sanki zihinlerini okuyoruz da o şey dedikleri şeyin ne olduğunu biliyoruz! Yine eskiden insanlar sanat müziği, türkü gibi doğru düzgün şeyler dinlerlerdi daha çok. Ancak şimdi saçma sapan yabancı şarkılar dinleniyor çoğunlukla. Mesela, Beleaver, K-Pop, Dance Monkey vb. Yahu Türk’üz biz, bırakın İnglizler kendilerine özgü şarkıları dinlesin, biz niye güzelim zengin bir müzik kültürümüz varken elalemin basit müziklerini sırf yabancı oldukları için dinliyoruz ki? Aşık Veysel ne demiş? Türk’üz biz, türkü çağırırız (bunu az önce babamdan öğrendim).
İşte böyle arkadaşlar, bunlar benim geçmişte yaşamakla ilgili düşüncelerim. İnsanlar sanki daha mutlulardı. Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Lütfen yorumlara düşüncelerinizi belirtin.
Sevgilerimle,
Eylül İlkay…