Barınma, insan için en temel ihtiyaçtır.
İlk insanlar barınmak amacıyla doğal unsurlardan yararlanmış, mağara, kaya sığınağı ağaç kovuğu gibi yerleri barınak olarak kullanmıştır.
Ancak tarımsal hayata geçen insan, barınağını kendisi inşaa etmeye başlamış, bulunduğu iklim koşullarına uygun yapılar yapmıştır. Örneğin kuzey kutup bölgesinde yaşayan insanlar buzdan evlerle yani iglolarda barınma ihtiyacını giderirken, ormanlık alanların yoğun olduğu bölgelerde ağaç evler, kayalık alanlarda taş evler yapılmıştır.
Çöl ve benzeri kurak alanlarda ise toprak veya çadır malzemeleri kullanılarak barınaklar yapılmıştır.
Zaman içinde insanların ihtiyaçlarının çoğalması, teknik gelişme sonucu kullanılan malzemelerin de çeşitlenmesi ile mimari özellikleri olan evler ortaya çıkmıştır.,
Anadolu özelinde eski evler genel olarak toprak, kerpiç ve taş gibi malzemeler kullanılarak yapılmaktaydı. Anadolu şehirlerinde zemin üzeri bir veya iki katlı balkon yerine cumba denilen üstü ve çevresi kapalı çıkıntılı evler, görsel olarak oldukça hoş görünen yapılardır. Önünde bahçesi ile güzel bir yaşam alanı oluşturan, işlemeli ahşap doğramaları ile de farklılık yaratan bu yapıların, depreme ve yangına dayanaksız oluşu, günümüzde oldukça az bir kısmının halen ayakta kalabilmesinin nedenidir. Restore edilmek suretiyle halen bir kısmı kullanılan bu yapıların, bulunduğu şehirlere farklı bir anlam kattığı açıktır.
Günümüzde ise evler beton ve tuğlalar kullanılarak yapılmakta, oldukça yüksek ve zevksiz beton yığınları oluşturmaktadır.
Nerede o eski evler!