Sürekli eşitlikten bahsediyoruz. Eşitiğin birçok kullanım alanı var. Fakir ve zangin arasındaki eşitlik, kadın ve erkek arasındaki eşitlik vb. Eşitlik herkese aynı davranmaktır. Bunun öneminden bahsediyoruz durmadan. Herkese aynı davranmalıyız hiçbir insanın diğerinden bir farkı yoktur onlara karşı eşit davranmalıyız. Eşitlik, eşitlik, eşitlik. Peki her insana aynı şekilde muamele etmek adaletli mi?
Herkes yaratılışı dolayısıyla birbirinden farklıdır. Kimse bir diğerinin kopyası değildir. Yaşadıkları durumlar farklıdır. Farklı düşünürler, belki doğuştan bir hastalıkları var. Yani ilk olarak kimsenin bir diğeriyle aynı olmadığı kanısına vardık. Bunun üzerinde çok durmaya gerek yok. Zaten insanların doğdukları yeri, yetiştirilme biçimlerini değiştirmeleri de mümkün değil. İçine girdikleri durumları da her zaman değiştiremezler. Bazen her şey arap saçına döner ve bir çıkış yolu yoktur. Bu da onların suçu değildir. Her neyse bir soruyla devam edelim. Yeni bir insanla tanıştığınızı farz edelim. Bu insana karşı tutumunuz nasıl olurdu? Hadi soruyu birazcık değiştirelim. Diyelim ki sizin belli bir çevreniz var ki herkesin vardır. Ve burada daha yakın oldukları insanlar vardır birde sadece onu gördüğünde selam verdiği insanlar vardır. İkisi arasında bir anlaşmazlık oldu. E siz arkadaşınızın haksız olduğunu biliyorsunuz. Ne yapardınız? Söyler miydiniz yoksa söylemez miydiniz? O kısım sizin seçeceğiniz şey ama diyelim ki doğru olanı yapıp arkadaşınızın haksız olduğunu söylediniz ki bunu yapmak oldukça zordur. Bu yaptığınız adalete uygun bir şey miydi? Evet. Peki ikisine de eşit mi davrandınız? Evet. Peki bunun anlamı eşitlik ve adalet aynı kavram demek mi oluyor? Kesinlikle hayır.
Örneklerle gidelim. Terör küresel bir sorun. Peki bu teröristlerin olduğu yerde büyüyen çocuklara ne olucak? Onların bir seçim hakkı olmadı. Kendilerini de savunamazlar. Veya bazı kadınlar zorlanarak canlı bomba olarak kullanılıyorlar. Böyle bir durumda eşit davranırsak hepsine aynı cezayı verirdik. O suçsuz çocuğa da, o tek suçu kendini savunacak gücü olmayan kadına da. Peki adalet terazisinde ölçelim. Böyle bir durumda değerlendirmeniz oldukça farklı olurdu. Yani olması gerekiyor ve işte aradaki fark da bu.
Biz kimseye aynı davranamayız onların ne koşullarda büyüdüğünü bilmeden, ne şartlar olduğunu bilmeden, bir sorunu olup olmadığını bilmeden aynı davranamıyız bu büyük bir hata olur. Eşitlik budur ama adalet bu değildir. Baştaki gibi kimse aynı koşullar altında değil bu yüzden onları aynı koşullar altında yargılayamayız, yargılamamalıyız.