İnsanlar genellikle eşitlik ve adalet kavramlarını birbiri ile karışıtırırlar ya da eşitlik ve adaletin aynı şey olduğunu düşünürler. Eşitlik herkesin aynı şartlar altında yaşaması, herkese aynı hakların ve sorumlulukların verilmesi demektir. Adalet ise herkese yaptıkları ve yapabilecekleri şeyler doğrultusunda haklar ve sorumluluklar verilmesi demektir. Aslında adaleti, eşitliği kapsayan bir kavram olarak düşünebiliriz. Yani adalet ve eşitlik birbiri ile karıştırılmaya açık kavramlardır.
Adalet kavramı eşitliği kapsayan bir kavramdır fakat herkese karşı eşit olmak adil olmak demek değildir. Mesela suçlu biri, işlediği suçun cezasını çekse bile o kişiye karşı davranışlarımız diğer insanlara karşı olan davranışlarımızla aynı olmaz. Çünkü o kişinin aynı suçu tekrar işleyebileceğini bilip, ona göre davranışlarımıza dikkat ederiz. Bunun bir benzer örneğini öğretmenler üzerinden verelim. Öğretmenler bir sınavda kopya çekerken yakaladıkları bir öğrenciye, bir sonraki sınavda diğer öğrencilere nazaran daha çok dikkat ederler. Bu duruma insanların maddi durumları açısından da örnek verebiliriz. Devletin insanlardan aldığı vergiler bu durumun en güzel örneklerinden biridir. Maddi durumu pek iyi olmayan bir bireyden alınan vergi ile günümüz şartlarında zengin olarak nitelendirebileceğimiz insanlardan alınan vergi aynı değildir ve olmamalıdır. Dinimizde de herkesin maddi anlamda eşit olarak zekat vermesi değil, herkesin maddi gelirine ve sahip olduğu mallara göre belirlenmiş ölçütlere göre zekat vermesi farz kılınmıştır. Günümüzde öğrenciler istedikleri okullara girmek için çok çaba sarfediyorlar. Ancak bazı öğrenciler ise akranları ders çalışırken gezip tozuyor. Tüm yılını ders çalışarak geçirip karnesini yüksek notlarla donatan bir öğrencinin ve yıl boyunca derslerini umursamayan bir öğrencinin hiçbir sınava girmeden doğrudan aynı okula kaydedilmeleri bir bakıma eşitlik ama aynı zamanda haksızlık iken, bu iki öğrencinin girdikleri sınavlar sonucunda kalite olarak birbirinden çok farklı iki okulda okuyacak olmaları adalettir. Son bir örneği de iş yerlerindeki çalışanlar üzerinden verelim. Bir iş yerinde insanlar arasında rütbe farkları olur. Rütbe farkları çalışanların aldıkları maaşlar arasında oluşacak farklarda etkili olur. İşe yeni başlayan bir memur ile bir genel müdürün aynı maaşı alması eşitliktir ama tabi ki adalet olamaz.
Sonuç olarak eşitlik kelimesi kulağa hoş geliyor olsa da eşitlik her zaman adalet demek değildir. Adalet eşitliği içinde barındırır fakat çoğu zaman bu iki kelime arasında çok fark vardır. Yani doğru olan eşit olmak değil adil olmaktır. Bu yüzden mahkemelerde eşitlik değiL adalet kelimesi kullanılır.
EŞİTLİK ADALET MİDİR?
(Visited 1.441 times, 1 visits today)