Geçmişten günümüze kadar kadın ile erkek arasındaki eşitlik farklı bireyler tarafından farklı şekilde birçok kez yorumlanmış, çeşitli görüşler, birbirinden farklı fikirler ortaya konulmuştur. Peki bunlardan hangileri doğru veya hangileri yanlış?
Belkide işe en baştan başlamak gerekiyor. İnsanlara kadın erkek eşitliğini en baştan anlatmak gerekiyor. Yıl 2019 olmuş neden hala insanlar kadını erkekten, erkeği kadından ayırıyor? Neden hala ikisinden birini (çoğunlukla kadınları) küçük düşürüyor? Birbirlerine destek olmak gerekirken neden bunun tam tersini yapıyorlar? Örneğin eski tarih sahnelerini düşünürsek neden insanlar yeri geldiğinde kadınları el üstünde tutarken neden yeri geldiğinde de onları diri diri gömmüşler? Ya da kız çocukları oldu, erkek çocukları olmadı diye bir aileyi küçümsemişler? Bu adil bir durum mu? Neden bir ailenin kız çocuğu olunca o aile küçük düşürülmüş? Ne kadar acı bir durum. Ama elbette bu sadece kadınlarda olmamış. Örneğin insanlar yemek yapmayı çoğunlukla kadınlara öğretmişler. Bu sebeple de bir erkek yemek yaptığında garipsenmiş veya yapamıyor diye erkeklere kızılmış. Peki bu adil mi? Başka bir örnek daha vermek gerekirse zamanında araba sürmeyi ilk erkekler öğrenmiş ve ilk onlara öğretilmiş. Sonra da kadınlar iyi araba kullanamıyor diye kadınlara kızılmış. Oysaki tam tersi kadınlar da çok iyi araba kullanabiliyor. Veya erkekler de çok güzel yemek yapabiliyor. Örnek olarak günümüzde çok yetenekli erkek aşçılarımız, kadın şoförlerimiz var. Ama insanlar böyle duyduğu, alıştığı ve öğrendiği için kadınların iyi araba kullanamadığını veya erkeklerin güzel yemek yapamadığını düşünüyorlar.
Konuyu biraz da çocukların tarafından bakmak gerekiyor. Örneğin onları doğumlarından itibaren giysilerinin, odalarının veya eşyalarının renkleriyle ayrıştırdık. Kızlara pembe, erkeklere mavi bebek odası hazırladık. Halbuki rengin cinsiyeti olmaz. Olmamalı. Her çocuk veya her birey kendi istediği renklerde kıyafetler giyinmeli ya da kendi istediği şekilde odasının renklerini seçmeli. Buna kimse karışmamalı.
Yine başka bir örnek verecek olursak erkek çocukları ağladığı zaman onlara “Erkek adam ağlamaz.” şeklinde cevap verilmemeli. Çünkü güçlü veya duygusal olabilmek cinsiyete göre değil insanlara özgü bir durumdur.
Kadın erkek eşitliğinin çocuklar üzerindeki etkisine son bir örnek verecek olursak ilerideki meslek seçimlerinde onlara yardımcı olurken çocuklarınızın yeteneklerini ve isteklerini göz önünde bulundurun. Cinsiyetçi yönlendirmelerden kaçınmaya çalışın. Onlar hangi mesleği kendisine uygun buluyorsa onlara destek olun. “Bu kızlara uygun değil.” veya “Erkekler bu mesleği yapamaz.” demeyin. Onlar isterse istedikleri mesleği çok rahat bir şekilde yapabilirler.
Bütün bu anlattıklarımı özetlemek gerekirse cinsiyet ayrımı algısını varsa önce yakınlarımızdan başlayarak bütün dünyanın bu algıdan uzaklaşması için elimizden gelen her türlü şeyi yapalım ve her bireyin eşit olduğunu bütün dünyaya duyuralım. Çünkü gün gelir o algı sadece bir soruna yol açacakken bin soruna yol açar.