Eşit Mi, Adil Mi?

İnsanlar bazen adalet ve eşitlik kavramlarını birbirine karıştırabiliyor. Ama eşitlik ve adalet aynı kavramlar değil, birbirlerinden farklı şeylerdir. İnsan, adalet ve eşitlik arasındaki farkı bilmeli ve olaylara bu iki kavramın farkını bilerek yorum yapmalıdır.

Eşitlik, insanların hiçbir şekilde aralarındaki farklara bakılmadan, koşulları, engelleri değerlendirilmeden aynı, denk, bir, eşit tutulmasıdır. Adalet ise insanların farkları, koşulları, engelleri dikkate alınarak insanların haklarının teslim edilmesidir. Şimdi bu iki açıklamanın daha çok netliğe kavuşması için bir tane örnek verelim.

Mesela güçlü, yetişkin bir insanla yaşlı bir adamın eline aynı ağırlıkta yük verildiğini varsayalım. Yetişkin adama verilen yükü o adam çok rahat bir şekilde taşıyabilir ama yaşlı adam aynı ağırlıkta olan yükü çok zor taşır hatta belki de hiç taşıyamaz. İşte bu eşitliğe bir örnektir. Eşit ağırlıkta olan yükleri eşit olmayan iki kişiye vermiş oluruz. Yani adil olmayız. Eğer ki yetişkin adama verdiğimiz yükü yaşlı adama verdiğimiz yükten fazla tutarsak bu sefer de koşulları ve engelleri ele aldığımız için adil oluruz. Adaletli davrandığınız için olay çok daha kolay ve rahat bir şekilde çözülür.

İnsanların her zaman tam olarak adil davranması çok zor bir ihtimaldir. Adil olmak yerine eşit olmak insanlara her zaman daha kolay gelmiştir çünkü eşit olunduğu zaman, eşit bir şekilde davrandığın insanların kişilik özelliklerini, eğer varsa özel durumlarını, ihtiyaçlarını bilmeye gerek yoktur ve bu durum eşit olmayı kolaylaştırır. Eğer kişi adil olacaksa, adaletli davranacaksa işte bu sefer durum tam tersi olur çünkü bu sefer insanlarla ilgili çok daha fazla şey bilmen, onların gerçekten ne hak ettiğini ne yapılırsa sonucunda adalet sağlanacağını çözmen ve sonucunda buna göre davranman gerekir. Yani insanlara eşit olmak adil olmaktan daha kolay geldiği için insanlar eşit olmayı tercih eder.

Eşit olmak yerine adil olmak -tabii ki duruma göre farklılık gösterir- genellikle çok daha doğrudur. Çoğu olay adalet sayesinde çözülür. Eğer örnek vermemiz gerekirse meslekleri örnek verebiliriz. Mesela bir meslek düşünün. Çok yoğun çalışma gerektiren, o mesleğe sahip olmak için okunması, çalışılması, uğraş verilmesi gereken bir meslek olsun. Ve şimdi bir tane daha meslek düşünün. Bu seferki meslek çok çalışma, uğraş, çaba gerektirmeyen, zor olmayan bir meslek olsun. Eğer ki bu iki meslekte çalışan iki farklı insana eşit olunduğu için devlet aynı maaşı verirse o zaman çok çalışan insan isyan eder ve kimse o çaba gerektiren meslekte çalışmak istemez çünkü ortada bir haksızlık olur. İşte bu noktada insanların yaşamlarına düzen sağlamak için adil olmak çok önemli olur.

 

Tabii ki örnekleri bu şekilde çoğaltabiliriz. Eğer ki eşitlik ve adalet kavramları arasındaki farklı bilir ve bu bilinçle yaşarsak ortada haksızlık ve düzensizlik kalmaz.

(Visited 1.338 times, 1 visits today)