ERZURUM YOLCUSU KALMASIN

İşte o müthiş yarıyıl tatilimde neler yaptım nerelere gittim bugün onları anlatacağım. Ben sekizinci sınıf olduğum için tatilime1 hafta geç başladım. 🙁 Ama bu benim için bir engel değildi. Bu tatilimde de Erzurum’u ziyaret ettim. Orayı o kadar çok sevdim ki özellikle o Erzurum Kongresinin yapıldığı bina ve çifte minareli medrese. İlk başta çifte minareli medreseyi ziyaret etmiştim, orası o kadar güzeldi ki özellikle içerisindeki el işçilikleri. Bütün taşları tek tek oyup desen vermişler, o kadar güzel olmuşlar ki ben oradayken acaba bu kocaman ama minik kapıları olan medreseyi nasıl bu kadar oyup desen vermişler diye düşündüm, yani kısacası orası tam bir sanat eseriydi benim için. Çifte minareli medreseden sonra Erzurum Kongresinin yapıldığı binayı ziyaret ettim. İçeri girdiğimizde Ata’mızın o güzel fotoğrafları bizi karşıladı ve iki yöne giden bir merdivenle yukarıya çıktık, işte beklenen an gelmişti o merdivenleri çıktığımızda tam karşımızda toplantı yapılan oda duruyordu. Büyük bir heyecanla içeriye girdim ve girdiğim an duygulandım. Yavaş yavaş yürümeye başladım ben bir yandan yürürken yanımdaki fotoğraflar bana eşlik etti, tabii ben yürürken bir yandan sıraların üstündeki isimleri de okuyordum. Katılan bütün kişilerin oturduğu sırada isimleri yazıyordu. İşte en önemli kısım Atatürk’ün masasına gelmiştim, masaya bakar bakmaz zaten gözlerim doldu çünkü bir anda sanki Atatürk ordaymış gibi hissetmiştim. Odadan çıkarken Atatürk’ün el yazısını da görmüştüm. Sonra oradaki görevli abiler bizi sergi alanına götürdüler orada başka insanlarının yaptığı resimleri de sergilemişlerdi. Bazıları o kadar çok gerçekçi  ve güzeldi ki bir anda eve götürmek istemiştim. Artık ziyaretimiz bitmişti ve tam çıkarken ziyaretçi defterini gördük  annemle hemen isimlerimizi yazdık. Umarım ileride büyüdüğümde bir daha gelip kendi ismimi görebilirim çünkü bu beni çok mutlu eder. Sonrasında Erzurum Kalesi’nde bir fotoğraf çekinip ve Fil Geçti Köprüsü’nden geçtikten sonra (Timur’un filleri bu köprüden geçtiği için bu isim verilmiş) günü bitirip ertesi gün Palandöken Dağı’nda kaymak için hazırlıklar çoktan başlamıştı. Dağa çıktığımız andan itibaren beni ve annemi heyecanlı bir yol bekliyormuş meğerse. Adrenalin dolu teleferik maceramızı da belki sonra anlatırım.

(Visited 130 times, 1 visits today)