Sabah okula geç kalmıştım, koşarak evden çıktım otobüs durağına gittim neyse ki otobüs çabuk geldi. Tam otobüse binerken beni itip benden önce bindi arabaya, benim yaşlarımda bir oğlan. Neyse ki kavga edecek vaktim yoktu onun arkasından bende bindim ve baktım ki heryer dolu bir tek onun yanı boş mecburiyetten onun yanına oturdum.
Okulum eve kırk dakika uzaklıktaydı, on dakika falan geçtikten sonra biz bu çocukla tanıştık ve kitaplar hakkında konuşmaya başladık. O da benim gibi kitap okumayı çok seviyormuş ve neredeyse bütün dünya klasiklerini okumuş. Çantasından bir tane kitap çıkardı bana uzattı. Kitabın arkasındaki özeti okudum. Kitap efsaneydi sonra dedim ki okumam için bu kitabı bana verebilir misin? O da gıcık herhalde gülerek hayır dedi, çok sinir olmuştum. Niye diye sordum, o da bu kitaba ne kadar para verdim ben biliyor musun o yüzden kimseye vermiyorum. O zaman nerden aldığını söyle, söylesemde bulamazsın, dedi. İçimden bu çocuk niye bu kadar gıcık diye düşünmeye başladım. Niye bulamam, diye sordum. O da çünkü çok eski bir kitap ve sadece birinci ve ikinci baskılarından birer kitap kalmış, birinci baskısı da bendeki kitap. Bulucam ikinci baskısını dedim. İddaaya girdik ama bulsam da ben nasıl ulaşacaktım bu çocuğa, numarasını istemem lazımdı ama nasıl. En mantıklı şeyin bulunca sana nasıl ulaşacağım demek olduğuna karar verdim ve söyledim.
İneceğim yere geldiğimiz için inmek zorunda kaldım ama bana numarasını vermişti. Bütün gün okulda kitabı nasıl bulacağımı düşündüm. Edebiyat öğretmenime sordum o da bana eski kitap satanların bulunduğu bir sokak söyledi. Haftasonunu bekledim oraya gitmek için çok heyecanlıydım. Sokağa gittim ama hiçbir kitapçıda o kitabı bulamadım, moralim çok bozulmuştu, bu kadar zorlanacağımı düşünmemiştim. Daha sonra bir sürü eski kitap satan yerlere de gittim ama yoktu.
Aylardır aradığım kitabı sonunda Taksim’in arka sokaklarındaki bir sahafta buldum. Aynı gün büyük bir heyecanla kitabı okumaya başladım. Çocuğa mesaj attım, aradım ama hiçbir şekilde ulaşamadım. Kitapta 23. sayfaya geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir not buldum. Notta;
“Demek sonunda buldun kitabı, seni bu kadar uğraştırdığım için özür dilerim. Okumaya devam et , bu arada sana numaramı bilerek yanlış verdim gerçek numaram bu 0587 673 8485”
Yine gıcıklık yapmayı başarmıştı. Bu numarayı aradım ve açtı, gerçekten oydu. Ertesi gün bir kafede buluştuk ve arkadaş olduk.