Bir masal ülkesiydi burası, her şeyin mümkün olduğu bir masal ülkesi. Gökyüzünde görülen ışık kırılmaları, rüzgar esintilerinin çıkarttığı melodilerin tatlı bütünlüğüyle beraber kocaman yemyeşil alanın büyüleyici etkisi. Ücra bir köşede bulunan bu masal ülkesi çok bilinmeyen bir yerdi. Kurulduktan bir kaç yıl sonra yeni yeni kendini ortaya çıkaran, kendisine ziyaretçi çeken bu masal ülkesi bilindikçe kötü algıları yıkmaya başladı.
Masal ülkesi deyince aklımıza ne mi gelir. İyi ve kötü karakterler, oyunlar, güçler, olağanüstü olaylar… Bu masal ülkesi farklı. İçinde hayal ettiğimiz gibi olağanüstü olaylar, varlıklar, durumlar yok sadece istediğimiz şeyin en en en iyisi var. Mesela şu an mutlu olmak istiyorum içimden geçirdiğim şeyin en iyi durumu oluyor. Kahkaha atmaktan konuşamayacak hale geliyorum. Fakat içimden kötü bir şey geçirirsem onunda en hali ortaya çıkıyor. Kahkaha krizi yerini ağlama krizine bırakmış oluyor. Her anın enleriyle yaşanan bir yer.
Filmlerde, dizilerde gördüğümüz masal ülkeleri içinde farklı değişik karakterlerin olduğu değişik değişik olayların ortaya çıktığı esrarengiz bir alan olarak lanse edildiği için bu masal ülkesine ziyarete gelenlerinde beklentileri bu şekilde oluyor. Ve bu beklentiler karşılanmadığında ya daha üstün bir şekilde karşılarına çıkıp onları derinden etkilememiz gerekiyor eğer bunu başaramasak da onların hayalleri yıkıldığı için nefrete dönüşen hisle dönüyorlar. İnsanların orayı kötü anlatmasını yaşadıkları hayal kırıklıklarını anlatmak yerine mutlu anlarını anlatmalarını dilediğimiz için hedefimiz “en” mutluluk.
Ailesini ısrarıyla bezdirdikten sonra arkadaşlarının öve öve anlattığı yere gitmek için can atan emre sonunda hayaline kavuşuyordu. Ailesiyle esrarengiz masal ülkesine giden emre ailesine oradaki olanları anlatmıştı. Emre’ ye kulak vermeyen dediklerine inanmayan ailesi denemek istedi. Ve içlerinden en mutlu olmayı geçirdiler. En mutlunun eninin nasıl olacağını hayal bile etmek zorken hayatlarında ilk defa yaşamları boyunca tatmadıkları mutluluk duygularını tattılar. Gün sonunda da mutlu deneyimlerini paylaşmaktan kaçınmadılar. Hayatlarında ilk defa böyle bir şey yaşadıklarını ballandır ballandıra anlatan emre ve ailesi de bu masal ülkesinin büyüsüne katılanlar arasına girdiler.
Bunların üzerinden 5 yıl geçti. 5 yıl sonra Dünya’daki herkesin kesinlikle hayatlarında bir kez de olsa görmek istediği yerlerin arasında adını yazdıran masal ülkesi hakkettiği değeri almaya başlamıştı. Eşi benzeri olmayan bu masal ülkesi gelen tepkiler karşısında kendini geliştirerek güzelliğine güzellik katmaya devam etti ve paha biçilemez eşsiz bir yer olarak tarihe geçti.