Ülkemizde aslında büyük bir sorun olan insanların bazen fark etmediği bazen de çok fazla umursamadıkları olaylardan biri de engelli insanları dışlamamız. Engelli insanları çoğu kişinin toplumdan dışlamasının en büyük sebeplerinden biri de onları bizlerden farklı bireyler olarak görmemiz. Aslında baktığımızda bir elinin, bir bacağının eksik olması bizlerden farklı yaşayan ya da düşünen bir varlık olduğunu göstermez. Onların da bizler gibi dışarıya çıkabilir, yemek yiyebilir, oturup televizyon izleyebilirler. Özellikle çoğu insan onlara ayrılmış olan park yerlerinin, asansörlerin vb. alanların gereksiz yer kapladığını düşünüyorlar. Bu fikre katılmadığımı açık bir şekilde belirtebilirim.
Devletimiz her çıkardığı bir kanun sonrasında engelli insanların hayatını daha çok kısıtlamakta. Örnek vermek istersek bundan bir sene öncesine kadar engelli insanların satın alabileceği arabalarda öncelikle motor gücüne dikkat edilmesi gerekiyordu. Fazla güçlü motora sahip araçları alamıyorlardı ama hala daha belli bir marka kısıtlaması yoktu. Buradaki marka kısıtlaması dediğimiz aslında pahalı, orta ve ucuz araç markalarının hepsinden eğer motor güçleri uyuyorsa satın alabiliyorlardı ayrıca aldıkları arabalarda engel oranına göre belli bir indirim oluyordu. Bu sonrasında çıkan bir kanunla birlikte artık indirimli araç alınamayacağını söylediler. En son çıkan kanun ise sadece engelliler için belli bir fiyat aralığı verdiler ve sadece bu fiyat aralığına uyan araçları alabileceklerini söylüyor. Bu fiyat aralığına giren araçlar ise zaten artık ikinci el ve özelliği olmayan araçlar. Bu bahsettiğim konular dışında da devletin engelli insanları kısıtladığı daha bir çok alan var.
İnsanların engelli park yerlerinin gereksiz olmasını düşünmeleri de engelli insanları daha da çok kısıtlıyor. Bu park yerlerinin gereksiz ve önemsiz olduğunu düşünen insanların çoğu zaten çevremizde de gördüğümüz üzere o park yerlerine park ediyorlar. Bu sefer oraya gelen ve park etmek isteyen engelli insanlar onlar yüzünden örneğin alışveriş merkezlerinde kapıdan daha uzak bir yere park ediyorlar. Eğer engelli olan bu insan bir tekerlekli sandalyeye biniyorsa bu sefer uzağa park etmek onlar için daha zor oluyor. Hem daha sıkışık alanlar olduğu için sandalyelerini çıkarmakta güçlük çekiyorlar hem de sonrasında içeriye girmeleri daha uzun ve yorucu oluyor. Ayrıca insanların bu konu hakkında daha tutumlu ve farkında olabilmeleri için öncelikle bence devletin engelliler için çıkardığı kanunlardan onların da haberdar olması gerekiyor. Örneğin artık engelli araçların plakalarına engelli işareti konulmuyor. Onun yerine artık arabaların ön camlarına genellikle engelli araçlar artık engelli kartlarını koyuyorlar. İnsanlar bunu bilmediklerinden bazı durumlarda aslında iyilik yaptıklarını düşünüp o araçları şikayet ediyorlar.
Bu şekilde duyarlı olmaları bir bakıma iyi bir durum. Benim babam da bundan 4 yıl önce bir kazada elini kaybetti. Şu an hayatını normal bir insan olarak devam ediyor. Tek farkı robot bir kola sahip olması. Bizim sıkça yaşadığımız problemlerden biri insanların sırf engelli park yerinde güzel ve bakımlı bir araba gördüklerinde ve plakalarında da engelli işaretini görmeyince sinirlenip şikayet ediyorlar. Hatta sonrasında bazı insanlar bu araçlara zarar veriyorlar. Neredeyse her gün bir sürü insan bizimle en başta kavga ediyorlar. Babam kolunu gösterdiği anda susuyorlar ve hiçbir şey söylemiyorlar. Buradan aynı zamanda insanların kafasında engellilerin güzel bir arabasının olamayacağına, onların hayatlarını doğru düzgün yaşayamayacağına dair bazı ön yargılar da ortaya çıkıyor.
Bu tarzdaki sorunları çözebilmek adına da engelli park alanlarının ayrı tutulan kısmına bu kartların okunabileceği kapılar yerleştirilebilir ya da asansörlerde de yine aynı şekilde kart okutulan bir sistem tasarlanabilir. Bu sayede kimse neden oraya park etti ya da o asansöre bindi diye düşünmelerine gerek kalmayacak. Bunlardan önce insanlar öncelikle kafalarında oluşturdukları engelleri kaldırmalılar. Onların da bir hayat yaşayabileceklerini sırf fiziksel olarak farklılar diye kendilerini hayata kapatmak zorunda olmadıklarını bilmeliler. Ayrıca onları sadece engelliler gününde hatırlamamamız gerekir. Onlar hep varlar ve içimizdeler.
Unutmayın herkes engelli adayıdır!