En Tatlı Gün

Açık kalmış olan camımdan sessizce içeri giren rüzgar beni tatlı tatlı üşüttüğü için gözlerimi yeni bir güne daha açmıştım. Yatağım beni adeta içine çekiyordu fakat kalkmak zorundaydım. Annemin de beni mutfağa çağırmasıyla yataktan kalktım, ellerimi ve yüzümü soğuk suyla yıkıp kendime geldim ve mutfak masasına yemeğimi koyduktan sonra yerime oturdum. Ailecek kahvaltımızı yaparken annem, okulda öğretmen olduğu için yarın olan yarışmayı biliyormuş, yarışma ilgili konuşmaya başladı. Bu yarışma bir tatlı yapma yarışmasıymış.

Küçüklüğümden beri yemek yapmayı çok sevdiğim için bu yarışmanın gerçekleşeceğini duyduğumda sevinçten havalara uçtum. Okula gittiğimde bu yarışmanın posterlerini en alta saklanmış bir biçimde gördüm, ne zaman gerçekleşeceğini öğrenmek için bütün posterleri aradım ve en sonunda buldum. Bu kadar önemli bir yarışmanın gerçekleşeceği gün yarındı ve ben bunu sadece bir gün önceden öğrendiğim için hayal kırıklığına uğramıştım. Ders zili çalmasına rağmen müdürün odasına gittim ve onunla konuşmak için sekreterinden izin aldım. Bu yarışmanın duyurularının neden yapılmadığını sorduğumda birkaç öğrenciyi bizlere sunum yapmaları için görevlendirdiğini söyledi. Fakat hiçbir sınıfta böyle bir sunum yapılmamıştı. Anlaşılan o öğrenciler yarışmayı kendilerinin kazanması için kendilerinden başka kimsenin bilmesini istememişlerdi. Müdüre ne kadar yalvarsam da görevli öğrencilerin kim olduğunu bana söylemedi. Derse girdim ve arkadaşlarıma bu yarışmanın olduğunu anlattım. Herkesin bu yarışmayı öğrendiğinden emin olana kadar elimde posterlerle gezdim. Bu yüzden yorulsam da eve gittiğimde ellerimi yıkayıp hemen kendi tatlımı yapmaya başladım. Üç saat boyunca dişimi tırnağıma takip çalışarak yaptığım tatlıyı buzdolabına koydum. Rengarenk bir tatlı olmuştu ama zararlı hiçbir madde kullanmamıştım. Tamamen doğaldı ve tadı da aynı görünüşü gibi muhteşemdi. Tatlım donarken hiçbir sıkıntı çıkmaması için tatlımı saat başı kontrol ediyordum. Yatma saatim gelmişti ve ne kadar istemesem de yorgunluğumdan dolayı uyuyakaldım.

Güne tatlı yarışmasını kazanacağımı düşünerek uyandım ve bundan hiç şüphem yoktu. Çünkü bir işi ya tam yaparım ya da hiç yapmam. Yataktan kalktım fakat ellerimi ve yüzümü bile yıkamadan mutfağa gittim. Yüzümü yıkamadığım için kendime gelememiştim ve gözlerimi tam açamıyordum. Yarı kapalı gözlerimle buzdolabını açmamla gözlerim de fal taşı gibi açılmıştı. Kendimi bir kabusta hissettim ve gözlerimi ovalamaya başladım fakat gördüğüm şey değişmiyordu. Tatlım buzdolabında yoktu. Arkama döndüğüm anda küçük kardeşimin tatlımı yediğini gördüm ve tam ona bağıracağım sırada sarsıldığımı fark ettim. Annem eğer birkaç dakika daha uyursam okula geç kalacağımı söyledi. Şimdi anlamıştım her şeyin bir rüya olduğunu. Aslında çoktan anlamam gerekliydi çünkü hiçbir zaman iyi yemek yapamamıştım.

(Visited 596 times, 1 visits today)