En Şanslı Gün

Oğlumun üzerime atlamasıyla uyandım ve onunla birlikte yatakta eğlenirken eşim de geldi. Birlikte uzun süre sarıldıktan sonra ellerimi ve yüzümü buz gibi suyla yıkıyıp kendime geldim. Mutfaktan gelen kokulara daha fazla dayanamayıp mutfağa gittim. Ailecek güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra giyinip evden ayrıldım.

Sabahları yolda yoğun bir trafik olduğu için evden biraz erken çıkmak zorunda kalırım. Ayrıca trafiğe takılsam bile mutsuz olmamamın sebebi özenle baktığım arabamdır. Onu kendi çocuğummuş gibi görüp bütün bakımlarını yaptırırdım ve en çok güvendiğim özel bir serviste arabamın gizli özellikleri açtırmıştım. Sadece dış görünüş için yaptırdığım bu özellikler arabamı diğer arabalardan birkaç adım öne çıkartıyordu. Arabamın gaza bastığım anındaki sesini duyanlar resmen can kulağıyla arabamı dinliyor ve onu görenler ise gözlerini arabamdan alamıyorlardı. Herkesin sahip olmak isteyeceği bir arabaya sahiptim. Evden ayrıldıktan yirmi dakika sonra ofisime gelebilmiştim. Kendi işimin patronu olsam bile sabahları erkenden gelir ve arkadaşlarımın, günlerini verimli geçirmeleri için elimden geleni yapardım. Kimsenin bana karşı kötü olan tek bir düşüncesinin bile olmadığına adım gibi eminim. Çünkü işveren-işçi olmaktansa dost olmuştum onlarla. Onlarla birlikte çalıştıktan sonra öğlen yemeği yemek için ofisimden ayrıldım ve ünlü bir restorana geldim. Kendime güzel bir ziyafet çektikten sonra ofise dönerken gözüme bir şey takıldı.

Yaşlı bir adam bilet satıyordu. Ne için bilet sattığını sorduğumda yılbaşında büyük ikramiye için olduğunu söyledi. Hem şansımı denemek için hem de adamın bu soğukta dışarıda bilet sattığını görünce üzüldüğüm için adamdan ofisimdeki arkadaşlarımın sayısı kadar ve kendim için bilet aldım. Ofise döndüğümde herkese bu biletleri dağıttım ve herkesin yüzündeki mutluluğu görebildim. Kimin kazandığı sadece iki saat sonra belirleneceği için yüzümde bir gülümseme oldu. Çünkü kendimi gerçekten çok şanslı hissediyordum. Çekilişin yapılacağı yere yarım saat önceden gidip önlerden yer kaptım ve kısa bir süre sonra çekiliş başladı. Sayılar benim biletimdeki sayılarla aynıydı ve ben insanların içinde bağırarak seviniyordum. Gerçekten ben kazanmıştım, inanması çok zor sanki bir rüyadaymışım gibi hissediyordum. Hemen arabama bindim ve evime gittim. Eşimi ve oğlumu almak için eve gireceğim sırada anahtarı arıyordum. Anahtarı ararken olanları düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum ve en sonunda anahtarı buldum. Kapıyı açtığımda içeride tanımadığım birden fazla yüz vardı ve ben daha ne olup bittiğini anlamadan birisi kafama vurdu. O darbeyle birlikte bir süre baygın kalmışım ve kendimi geldiğimde eşimi ve oğlumu gördüm. Beni hastaneye getirmişlerdi. Olayların olduğu sırada dışarıya alışveriş yapmak için çıkmışlar ve iyi ki çıkmışlar.

Hemen polise haber verdik ve evimize giren hırsızları kamera kayıtlarından buldurduk. Onlar hapishaneye biz ise evimizin yolunu tuttuk. Çaldıkları eşyalarımızı geri alabildiğimiz için çok mutlu olduk ve evimizin güvenlik sistemini arttırdık. Tek bulamadığımız eşyamız ise biletimdi. Benim kazandığımı kimseye söylemedim bileti bulamadığım için. Aslında bilet benim hayatıma mal olmuştu. Bu belki bir şanstı belki de şanssızlıktı.

(Visited 48 times, 2 visits today)