Yıllardan 2020 basket açısından en güzel yılımı geçiriyorum. En değerli oyuncu ödülümü almışım ve kampa gittik. Antalyadaydı sanıyorum,biz çok yaramazlıklar yaptık arkadaşlarımla çok eğleniyorduk 5 kişi gitmiştik;Eray,Arda,Doruk,Barış. Küçük ve büyük takımımızda oradaydı hatta esila bile oradaydı. Ben küçük takımımızdan Can’ı çok seviyordum kampta herkes bizi kardeş sanıyordu ve onu ve ailesini çok sevmiştim. Eray zaten abisiydi ve o normalde bizim eski takımımızda oynuyordu fakat 4 kişi olduğumuz için o da arkadaşımız olduğu için bizi kırmadı ve maçlarımızda oynamıştı.İlk maç küçük takımımız izlemeye geldi rahat galibiyet aldık 25 sayı 7 asist yaptım ilk maç yine Can beni çok desteklemşti.Maçtan sonra direk ona sarıldım zaten.Biz aşırı eğleniyorduk discoya bara gidip oralarda takılıyorduk ve 2. gün geldi sonra koç bizi sabah çağırdı maç var diye biz Arda, ben, Eray gidiyorduk fakat Barış, Doruk unutup telefona bakıp kaldıkları için gidemedik o gün maça.3. gün benim günüm geldi ilk başta İstanbulun en iyi kadın takımıyla oynayıp yendik sonra akşam geldi çattı işte hayatımın en iyi günydü. Antalya Sportsa ile oynuyormuşuz çok çekişmeli maçtı ve maçta hiç abartmıyorum 55-47 yendik ve 42 sayı,4 asist,5 ribaund yaptım.İstatistik kağıdından baktım.Maç içinde tüm kamptaki taraftarlar gelmişti sportsa diye bağırıyorlardı ben de susturma işareti yaptım ve üstüne çok iyi oynamaya başlamayınca herkes bana Mvp,Mvp(en değerli oyuncu) diye bağırmaya başladı ve yaklaşık 200 kişi benle fotoğraf çekindi hatta bazıları duruyor.Herkes beni tanıyordu kampta ve çok güzeldi gün her gittiğim yerde Mvp sesleri yükseliyordu. Kampta herkes tarafından tanınmaya başladım ve instagram kutumda 20’ye yakın mesaj isteği ve 50 veya daha fazla takip isteği vardı. Hatta bir kaç tane koçuma benim için teklif gitmiş. Ama yarın nasıl daha güzel bi gün olabailir hiç tahmin edememiştim. Fenerbahçeli eski basketbolcu Barış Güney oradaydı takımı ile birlikte çok heyecanlanmıştım ve gidip takımca fotoğraf çekindik. Akşam all star (en iyi oyuncuların seçildiği bir show maçı) onda ben ve takım arkadaşım Arda seçilmiştik ve akşam vakti geldi. Bizim koç Barış Güney’in yanındaydı. Bizim o maçtaki koç beni çok seviyordu ilk 5 başladım ve aşırı da iyi de başladım birine ankle atıp diğer oyuncunun üstünden basket foul aldım herkes çok heyecanlanmıştı biliyorlardı zaten beni ve yeni görenlerde şaşırıyordu sonraki pozisyon yarı sahadan koşup arkadan bir çocuğa çok sert bir blok vurdum ve bu maçta 18 sayı oldu show maçıydı 2 periyot oynanıp büyüklerin maçı başlayacaktı bizim maçımız bitti ve herkes Gökay diye bağırmaya başlayıp benle fotoğraf çekindi abartmıyorum yaklaşık kamp boyunca 300 kişi benle fotoğraf çekindi ve ilginç bi şekilde herkes büyüklerde Gökay da oynasın diye bağırınca onda da oynadım ve maçlar bitti ödül töreni başladı herkes yanıma dolaştı ve en değerli oyuncu ödülü veriyorlardı ben de o ödülü kazanınca aşırı heyecanlanmıştım 500 yaşıtım olmasına rağmen ben kazanmıştım. Orada Esila’nın ablasıyla tanıştım gerçekten sürekli beni destekledi ve Deniz ablayı çok sevdim hala da görüşürüz ve o da çok fazla fotoğrafımı çekti ve asıl en büyük destekçim Can her anımda yanımda oldu küçük kardeşim onu çok sevdim zaten ondan öncede çok seviyordum. Orada Can’ın annesi Gökçen ablacığıma çok teşekkür etmem gerekiyor sürekli benimle ilgilendi ve şuan aile olarak görüşüyoruz. Eray abi ve Eray da çok yardımcı oldu bana orada çok teşekkür ediyorum onlara. Akşam oldu biz gece Houston Rockets maçını izleyecektik ve o acı haber geldi küçüklerden Kuzey kapıyı çalıp Kobe ölmüş dedi ve biz inanmadık ve haberleri açtık tüm takım ağlamaya başladık aslında çok ağlamayız ama gerçekten çok acı olmuştu en güzel günümde böyle bir haber yıkmıştı beni. Ağlayarak Rockets maçını izledik ve sabah oldu şoktaydık Can ile geziyorduk ve Barış Güney yanım gelip özel olarak beni tebrik etti gerçekten çok sevinmiştim bana çok iyi bir oyuncu olacaksın büyünce dedi. O gün eve döndük fakat anılar ve orada tanıştığım arkadaşlıklar baki kaldı ve ben çok özledim o günleri…