En Heyecanlı Anım

Bir gün rastgele arkadaşlarımla parkta oynarken birden en sevdiğim arkadaşım veya kankam olan Çınar geldi. Çok mutluydum çünkü onunla saklambaç ve benzeri oyunlar oynayabilecektik. Ama sonra benim sevmediğim, benim gıcık olduğum Çınar’ın arkadaşları geldi. Çınar’ı üzmemek için onun arkadaşlarıyla oynadım. Fakat oynadığımız oyun basketboldu. Ben de onların arasındaki tek lisanslı basketbolcuydum. Evet onları öyle bir yenecektim ki utanacaklardı. Şimdi sokak basketbolu oynayalım demiştik. Sokak basketbolunun kuralları gerçek basketboldan biraz farklı, şöyle sokak basketbolu 3’e 3 oynanır ve çoğunlukla tek pota oynanır. Neyse onu bunu boş verin. Oyun başlamıştı biz 2’ye 3 oynuyorduk. Çınar’la ben, onlarda 3 kişilerdi. Aslında bütün işi ben kendim yaptım. Çınar sadece bana tüm saha pas verdi. Ama pasları iyiydi. Oyunun son dakikalarındaydık, ve ben öyle bir hareket yaptım ki… Ben hareketlerimle çocuğu yere düşürdüm, DOKUNMADAN. Bu NBA’de acayip iyi bir şey o yüzden çok heyecanlıydı. O yüzden de bu an benim hayatımın en heyecanlı anımdı. Sonra işte iyi oyundu falan filan deyip sahadan çıkıp eve gittik.

(Visited 43 times, 1 visits today)