Mustafa normal bir memurdu. Her şeyi normal olan bir adam ilgi çekmez değil mi? Mustafa’nın hobileri zamları takip etmek, okey oynamak ve televizyon izlemekti. Mustafa hayatından zevk almayan bir insandı. Mustafa hep olduğu gibi ilk siyah pantolonunu giydi sonra beyaz gömleğinin ardından ceketini giydi. Sabah 6.30 otobüsüyle iş yerine gitti. Mustafa’nın iş arkadaşının oğlunun kemanı vardı. Mustafa çalmak istedi hiç eline almamasına rağmen. Mustafa adeta bir virtüöz edasıyla çalarken orda ki arkadaşlarından biri internet videosunu çekip koymuş. O gün video viral olmuş ve tüm danışmanlık şirketleri Mustafa ya danışmanlık yapmak için birbirleriyle yarışıyorlardı. Mustafa olayı anlamaya çalışırken kapı çaldı ve danışmanlık şirketlerinin temsilcileri gelmişti. Mustafa’yı tavlayabilmek pahalı hediyeleri de getirmeyi unutmamışlardı. Mustafa ya teker teker sunum yapan danışmanlık şirketi temsilcileri gitgide teklifi büyütüyorlardı. Mustafa en uygun teklifi seçmiş ve bu mücadeleyi bitirmişti temsilci vaat ettiği şeyleri vermişti. Mustafa her yeni başlayan sanatçı gibi albüm çıkarıp turneye çıktı. Mustafa şanlıydı çünkü onun üzerinde pek fazla ön yargı yoktu. Mustafa ya nasıl başardın denildiğinde Mustafa ”Çok çalıştım.” diyordu ama bu tamamen Allah’ın bir lütfuydu. Mustafa da kaçınılmaz sonu yaşadı. Müzik hayatından sonra kendi ailesinin nesiller boyu başaramadığı şeyi başarmıştı fakirlik zincirini kırmıştı ama emeksizdi. Mustafa unutulduktan sonra itiraf etti ve ebediyen emeksiz müzisyen olarak anıldı.