Dünyada binlerce hatta yüzlerce iş adamı bulunuyor. Bunların birkaçı dünyada tanınacak kadar büyümüş şirketlerin başında olan insanlar. Peki hiç düşündünüz mü, onların bu konuma nasıl geldiğini?
Büyük iş adamlarıyla olan röportajların çoğunda nasıl çalıştıkları, hangi sıklıkla mesai içerisinde bulundukları ve ya kendi konfor alanları dışına çıkmak zorunda kalıp kalmadıkları soruluyor. Bu konuma gelmenin zorluklarını anlatan insanlar genelde konfor alanları dışarısına çıkmak zorunda kalmalarına rağmen bunun zorunlu olduğunu dile getiriyor. Konfor alanını insanlar başarıdan önde tutarsa başarı dışarıdan bir yardım ya da etken bulunmadan gelmez. Eğer çok büyük şansınız yoksa ve ya birikmiş bir tecrübe ve ya paranız yoksa başarı sizin elinizden kolayca tutmaz. Başarının elinizi tutması için çabalamanı gereklidir. Belki sabah akşam, günlerce, aylarca yıllarca. Başarıya adım atılmadığınız, kendinizden ve zamanınızdan ödün vermediğiniz sürece başarı sizi hiçbir zaman bulmaz. Çünkü başarı emek ister. Başarının asıl temeli emektir.
Emek gösterdiğiniz her şey illaki sonuçlanır. Bu güzel ya da kötü bir sonuç olabilir ama emek olmadan sonuçlanmayacağı kesindir. Emek gösterdiğiniz her şey olumlu sonuç almayabilir. Bu yüzden olumsuz sonuçlarla karşılaştığınızda daha da üstüne gidip böylece amacınıza ulaşabilirsiniz. Asla emek göstermeden kazanılan başarıya genelde acemi şansı denir. Buna bir örnek vermek gerekirse çok çalıştığınız bir sınavdan siz düşük alırsanız ve çalışmayan bir arkadaşınız yüksek alırsa ya kopya çekmiş olduğunu düşünürsünüz ki bu da ilk başta söylediğim gibi dışardan gelen bir etken oluyor ya da acemi şansı dediğimiz sadece tek seferlik kazanılan bir başarıdır. Tek seferlik başarı kimsenin işine yaramaz. Belki o gün o kişinin sınavı geçmesini sağlamış olabilir ve ya başka birinin bir iş sahibi olmasının sağlayabilir fakat önüne başka sınav ve ya başka bir iş geldiğinde başaramazsa bu da onun ya o dersten kalmasını ya da o işten atılmasını sağlar. Yani tek seferlik başarılar asla emek verilmiş, zaman harcanmış ve üzerinde durulmuş şeylerin önüne geçemez.
Konfor alanından çıkmadan bir işi başarmayı planlamak baştan gelen bir hatadır. Hiçbir iş emeksiz olmaz. Emek konfor alanın dışına çıkmadan elde edilebilecek bir şey değildir. Emek bir şeyi başarmak için kendinden, zamanından, zevklerinden yani kısacası konfor alanı dediğimiz yerden çıkarak verilebilecek bir mücadeledir. Hiçbir zaman emeksiz bir işten çok yüksek beklentileriniz olmasın. Emeksiz bir iş hem kimsenin dikkatini çekmez hem de emeksiz olduğunu yani sizin üzerinde çok durmadığınızı kendisi belli eder. Emek verilen iş her zaman öndedir ve kendisini öne çıkartmayı başarır.
Konfor alanınızı işinize vereceğiniz zamana ve emeğe göre ayarlayın işinizi konfor alanınıza göre değil. Böylece emek harcadığını konfor alanının dışına çıktığını ve kendisini bu şekilde planlayabildiğini gösteren siz olursunuz.