ELEKTRİKLİ ARABA VE GELENEKSEL YAKITLARLA ÇALIŞAN ARABA ÇELİŞKİSİ

Elektrikli araba mı yoksa benzinli araba mı almak istersiniz sorusuna vereceğim cevap iki gerçekliğe dayalı olarak şekillenebilir. Bu gerçekliklerden birincisi uzun yıllardan beri gündemde olan küresel ısınma sürecidir.

Fosil yakıt türlerinden biri olan petrolün yoğun kullanımı, çevreye büyük oranda zarar vermekte ve Dünya’mızı güneş ışınlarının zararlı etkisine maruz bırakmaktadır. Küresel ısınma, birçok yoldan önlenebilir ve bu yollardan biri de otomobillerin CO2 emisyonunu mümkün olduğunca azaltmak ve hatta yok etmektir . Bu hedefe ulaşabilmenin en akılcı yollarından biri ise elektrikle çalışan araç teknolojisini öne çıkarmak olabilir. Özellikle son 20 yıl içinde birçok otomotiv firması bu amaca yönelik olarak ciddi yatırımlar yapmaktadır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri menşeili bir firma olan Tesla’nın batarya teknoljisine yönelik olarak yaptığı yatırımlar, maliyetlerin azaltılmasını ve enerji verimli araçların üretilmesini mümkün kılmıştır. Elektrikli araçların küresel çevre sorunlarının çözümüne yönelik sunduğu bahsi geçen çözümler ve enerjinin etkin üretim ve tüketimine ilişkin potansiyeli nedeniyle bir çevreci olarak tercihim elektrikli otomobil satın almak olacaktır.

Ancak soruya vereceğim cevabı bir başka açıdan belirleyen ikinci gerçeklik ise ekonomik anlamda rasyonel olma olgusudur. Burada rasyonel olma kavramı ile ortaya koymaya çalıştığım husus öncelikle elektrikli araçların ortalama tüketicinin satın alabileceği fiyatlarda piyasaya sürülebilmesidir. Özellikle batarya maliyetlerinin yüksekliği, bu konuda ciddi adımlar atılmış olmasına rağmen halen aşılması gereken sorunlardan biri olarak görülüyor. Diğer bir husus ise, bu bataryaların yaygın bir servis ağı ile şarj edilebilmesinin mümkün olabilmesidir. Bir ülke genelinde bu ağın oluşturulamaması, bu tür araçların kullanım imkanlarını daraltacaktır. Bunun dışında tek bir şarj ile katedilebilecek mesafe konusu dikkate alınması gereken unsurlardan biridir. Bu bağlamda, öncelikle ülkemizin bugünkü genel şartları, elektrikli araçlara ilişkin teşvik vs. düzenlemelerin yetersizliği, servis ağlarına yönelik eksiklikleri ve ortalama gelir düzeyi/elektrikli araç fiyatları uyumsuzluğu ekonomiklik ve piyasa rasyonalitesi açısından beni en azından şu aşamada geleneksel içten yanmalı motor teknolojisine dayalı benzinli veya dizel otomobilleri almaya zorlamaktadır.

Bu yazıda, elektrikli araç ve geleneksel yakıtla çalışan arabaların satın alımına ilişkin tercihimi iki farklı açıdan ortaya koymaya çalıştım. Küresel ısınma bağlamında elektrikli araçların ortaya koyabileceği çevreci potansiyel dikkate alındığında kararım elektrikli araç satın alımı doğrultsunda olurken, ekonomik gerçeklikler ve ülkemize ilişkin güncel altyapı yetersizlikleri nedeniyle halen geleneksel araç teknolojisinin kendi açımdan tercih edilebilir olabileceğini belirttim. Yaşadığım bu çelişkinin ortadan kalkması ve tercihimi elektrikli otomobiller lehine kullabileceğim düzenlemelerin ve gelişmelerin en kısa sürede ortaya konulmasını ümit ediyorum.

(Visited 119 times, 1 visits today)